Metin Külünk'ten Mehmet Şimşek'e ekonomi çağrısı! "Mutfakta yangın varsa birlik ve dirlik tehlike altındadır"
Metin Külünk, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e hitaben paylaşım yaptı. Paylaşımında, "Mutfakta yangın varsa, birlik ve dirlik tehlike altındadır." dedi.
Metin Külünk, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e çağrıda bulundu. Külünk, sosyal medyadan Mehmet Şimşek'e hitaben yaptığı paylaşımında, "Bizi iktidarda tutan bir grup sermaye çevresi değildir" ifadelerini kullandı.
"MUTFAKTA YANGIN VARSA BİRLİK VE DİRLİK TEHLİKE ALTINDADIR"
Metin Külünk, yaptığı açıklamada Mehmet Şimşek'in zorlu bir dönemde sorumluluk aldığını ifade etti. "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 100 yıllık tarihinin en zorlu virajlarını bütünlüğü, birliği ve dirliği bozulmadan dönmeye, bu zorlukları aşmaya çalışıyor ve de aşacak inancımız tamdır." diyen Külünk, bu zorlukların devlet-millet birliği ile aşılabileceğini ve bunun için "güçlü siyasi istikrar ve güven ortamı"nın çok önemli olduğunu vurguladı.
Külünk, "Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, mutfakta yangın varsa, birlik ve dirlik tehlike altındadır." dedi.
"31 MART SOKAK, SİZİN UYGULADIĞINIZ POLİTİKALARA TEPKİSİNİ GÖSTERDİ"
Külünk, 31 Mart sonuçlarının, Mehmet Şimşek politikalarına tepki olduğunu kaydetti. "Bu tepkiden cesaret alan Türkiye’yi küçültmek isteyen, Türkiye’yi orta vadede bölünme odaklı bir modele, yani terör örgütünün sosyolojik olarak yüzde 6 karşılığı bulunan bir partinin, FETÖ ve Vatansız Neo Liberal azınlık bir çevrenin taleplerine boyun büktürmek için hareket halindeler." dedi. Külünk şunları ifade etti:
"Sokak çokça tedirgindir biliniz. Uyguladığınız politikalar elbette Türkiye’nin ekonomik olarak girdiği zorluklardan çıkmak için kendi pencerenizden uygun görülebilir. Hatta matematik olarak Türkiye’nin finansal dengeleri açısından da uygun gelebilir."
"BİZİ İKTİDARDA TUTAN BİR GRUP SERMAYE ÇEVRESİ DEĞİLDİR"
Metin Külünk, AK Parti'nin dar gelirli insanlar tarafından iktidarda tutulduğunu belirterek, "Ancak bu politikaların sokaktaki karşılığını görmek zorundasınız, görmek zorundayız; çünkü biz, bugüne dek hep dar gelirli ve imkansızların yanında olan anlayış ile iktidarız ve bizi iktidarda tutansa sokaktır." dedi. Külünk, sözlerine "Bizi iktidar da tutan bir grup sermaye çevresi değildir" ifadelerini ekledi.
"MUTFAKTA FERYAT VAR"
Mutfakta feryat olduğunu vurgulayan Külünk, halkın öfke ve kızgınlık içinde olduğunu kaydetti. "Bu öfke Türkiye’nin düze çıkması için fedakârlıktan kaçınma öfkesi değil; 'Türkiye’nin düzlüğe çıkması için bütün bedeli neden biz ödüyoruz?' öfkesidir." dedi. Sokağın, "Nüfusun mutlu azınlık olan küçük bir kesimi hayatında hiçbir değişiklik olmamasına, hatta daha da üstüne koyarak şımarıklıkta sınır tanımıyor ve hiçbir politikada onlara dokunan yok. Sermaye ve sermayenin etrafındaki mutlu azınlık, hiçbir şey olmamış gibi hayatını sürdürürken, biz, emekliler başta olmak üzere, bu zorluktan ne zaman çıkacağız?" dediğini kaydeden Külünk, sözlerine şöyle devam etti:
"Hazine ve Maliye Bakanımız olarak size düşen önemli sorumluluklardan biri de, başta emekliler olmak üzere, dar gelirli kesimin enflasyon lobisine, fırsatçılara, stokçulara, sermayenin kontrolsüzce “Bana dokunamazsınız” hareket etmesine kurban olmaması için, emekli ve dar gelirli kesimi bu zor dönemde en az etkilenen vatandaşlarımız şeklinde konumlandırmak adına gereken tedbirleri almak olmalıdır. Kamuoyu sizden bu haberi bekliyor. Sermayenin bize dokunamazsınız aymazlığına karşın geniş halk kitlelerinin sofrasındaki huzuru için mutlaka tedbir almak zorundayız."
"GENİŞ HALK KİTLELERİNDEN BEKLEDİĞİMİZ FEDAKÂRLIĞI TARİHİN HER DÖNEMİNDE HALKIMIZ ZATEN YAPMIŞTIR"
Külünk, mutlu azınlığa karşı geniş halk kitlelerini rahatlatacak adımların atılmasının beklendiğini ifade ederek şunları söyledi:
"15 Temmuz gecesi kaçmaya hazırlananlar ve milletin kaynaklarından aldıkları ucuz krediler ile hareket edenlerin, 31 Mart’ın arkasından fotoğraflarla mesaj vermeye çalışan bu mutlu azınlığın karşısında, mutsuz geniş halk kitlelerini önemli ölçüde rahatlatacak adımları halkımız beklemektedir."
"Unutulmasın ki geniş halk kitlelerinden beklediğimiz fedakârlığı tarihin her döneminde halkımız zaten yapmıştır ve halen daha da yapıyor hiç fedakarlık göstermek istemeyen mutlu azınlığın fedakarlık göstermesini sağlayacak tedbirleri almak da önemlidir."
"Çünkü Türkiye’yi güçsüzleştirmek isteyen, Sayın Erdoğan’ı küresel ölçekteki dünya sisteminin şekillenmesinde etkisizleştirmeyi planlayanlar, muhalefet üzerinden, dar gelirli kesimlerin mutfaktaki feryadını meydanlara taşıyarak, Devlet ile Milleti karşı karşıya getirmeyi hedefliyorlar. Sizin buna müsaade etmeyeceğinize inanıyoruz."