Hükümetin Önceliği Atlantik'in Güvenliği

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, “İsveç’in NATO üyeliği Atlantik coğrafyasını daha güvenli hale getirecektir” dedi. Ak Parti, ilk toplantının aksine sürecin pozitif ilerlediğini ileri sürerek İsveç ve NATO’ya kalkan oldu. Muhalefet ise yetkililerin açıklamasından somut bir ilerlemenin olmadığını ifade ederek görüşmelerin ertelenmesini istedi.

Türkiye’yi ve bölge ülkelerini tehdit eden NATO’nun genişleme stratejisine kalkan oldular, İsveç’in NATO üyeliğini konuştular.

İsveç’in NATO’ya kabulüne yönelik protokol Meclis Dışişleri Komisyonu gündemine geldi. Görüşmeler tam da 12 şehit verilen saldırıda terör örgütünün kullandığı silah ve teçhizatların İsveç ve ABD menşeli olduğunun belirtildiği bir süreçte yapıldı.

Komisyon Başkanı Fuat Oktay açılış konuşmasını yaptı.

"Büyükelçi 3’lü mutabakat çerçevesinde ülkesinin kararlı ve ciddi olduklarını NATO’ya üyelik sonrasında da bu mutabakatların devam edeceğini söyledi. Bu taahhütler memnuniyet verici."

"İsveç’in NATO Üyeliği Atlantik Coğrafyasını Daha Güvenli Hale Getirecektir" 

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, komisyona sunum yaptı. Akçapar, İsveç’in NATO üyeliğinin Atlantik coğrafyasını daha güçlü hale getireceğini savundu.

"Konuya askeri bakış açısı ile baktığımızda da İsveç’in NATO’ya üyelikle birlikte Avrupa Atlantik coğrafyasında boşluk kalmayacak. İsveç’teki sözde Kürt Kızılay’ının banka hesabı kapatıldı. Hiçbir bankanın kendilerinde hesap açmadığı yönünde bilgi verildi. Terörle bağı olduğu düşünülen yabancıların oturma izinlerinin iptali ile ilgili süreçlerin sıkılaştırılması hedeflendi. Savunma sanayideki kısıtlamaların kaldırıldığını ihracat izni temelinde her şeyin gözetileceğini söylediler. Firmalarımızın başvuruları olumlu sonuçlandı. İsveç’in NATO üyeliği Atlantik coğrafyasını daha güvenli hale getirecektir."

İyi Parti ve CHP dışişleri komisyon üyeleri NATO’nun genişleme stratejisine karşı olmadıklarını ancak atılan adımların yetersiz kaldığını belirtti.

"NATO’nun genişlemesine karşı değiliz elbette. FETÖ ve PKK’yı birlikte değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. Sadece PKK değil. FETÖ’yü terör örgütü olarak tanınıp tanınmaması noktasında bilgi verilmeli. Yeni bir adım atılmasının sorgulanması gerektiği kanaatindeyim. Daha etkili daha olgunlaşmış olmasını bekliyoruz."

- "Neyin değiştiğini merak ediyorum. Bakan yardımcısının dili olumluya dönmüş. Meziyetlerin anlatıldığı bir dil kullanılıyor. 16 Kasım’dan bugüne yeni bir gelişme olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. İade konusunda yeni gelişme yok. FETÖ terör örgütü İsveç yasalarına göre terör örgütü olmadığı için istediğimiz kadar suçlu bulduğumuz kişileri isteyelim iade yapma imkanı yok. NATO’nun genişlemesi ile ilgili kategorik olarak bir sorunumuz olmadı. F-16’lar konusunda bir gelişme var mı?"

Akçapar bu sorulara yanıt verdi.

"Hayal edilemeyecek yasal değişikliklerin başında terör örgütüne üyeliği suç saymayan bir ülke anayasa değişikliği yaptı. Terör örgütüne üyeliği suç haline getirdi. F-16 konusunda bir gelişme var. ABD Başkanı görüşmede F-16 konusunda İsveç’in üyeliği gerçekleştirildikten sonra kongre üzerinde etkisini kullanacağını ilettiler."

Komisyonda söz alan Saadet Partisi Cemalettin Kani Torun da, "Biden'in vereceği sözün hiçbir değeri olmadığı düşüncesindeyim. Biden'in kongreden bu kararı çıkartabileceğinden şüpheliyim. Bu haliyle biz hayır diyeceğiz" dedi.

İlk toplantının aksine Ak Partililer ise NATO ve İsveç’e kalkan oldu. Ak Parti Dışişleri Komisyonu Üyesi Ali Şahin, “Taahhütlerin yerine getirilmesi için biraz zamana ihtiyaç duyuluyor” dedi. Şahin, “Bugünden sonra karşılanmayan şeylerin karşılanmayacağı anlamına gelmiyor. Vilnus süreci bundan sonra da işleyecektir” sözlerini de ekledi.