Hakan Fidan'ın Sincan ziyaretini hedef alan Namık Tan'a Vatan Partisi'nden yanıt
ABD'nin gölge dışişleri birimi CFR'nin Türkiye şubesi olan GİF'in üyesi CHP milletvekili Namık Tan, Bakan Hakan Fidan'ın Çin ziyaretini hedef aldı. Tan, ABD propagandası olan "Çin'in Uygur Türkleri'ne işkence" iddiasını dile getirdi. Tan'a yanıtı Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Dışişeri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyaretinde gittiği Sinciang Özerk Bölgesiyle ilgili olumlu yorumlarını hedef aldı.
Namık Tan, X hesabından Hakan Fidan'ı etiketleyerek bazı iddialar sıraladı. Fidan'ın içinde ukde olan dünya şehirlerinden eksik kalanları tamamlamak amacıyla Çin'e gittiğini iddia etti.
Fidan'ın Çinli rehber eşliğinde gezdirildiğini ve çarşı bölgesinde Uygur Türk’ünden çok, Çinli Han yerleşimcilerin yaşadığını öne sürdü.
Namık Tan, "'Bağımsız dış politikamız'ın Çin’in izin verdiği ölçüde turistik ziyaretle sınırlı tutulduğu anlaşılıyor. Mesela, Uygur Türkleri’nin baskıya ve işkenceye tabi tutuldukları “eğitim kampları” bu ziyaretin parçası olamamış." dedi.
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı ise Namık Tan'a yanıt verdi. Bursalı, Tan'ın açıklamalarını Türkiye'deki saflaşmanın resmi olduğunu belitti.
- Bu açıklamalar, Atlantik memurlarının kaleminden Türkiye'deki saflaşmanın resmidir. Özgür Özel'in daimi eşlikçisi, ABD'ye kuvvetli bağlılığı ile meşhur, CFR bağlantılı Namık Tan, ne kadar CIA yalanı ve propagandası varsa sıralamış, Atlantik merkezlerine bağlılık yeminleri etmiş, yükselen Asya telaşıyla Türkiye-Çin ilişkilerini hedef almıştır.
"ABD'nin, Avrupa'yı dahi kaybettiği koşullarda, CHP'nin güvendiği emperyalist dünya, kağıttan kaplandır." diyen Bursalı, yumuşama diye tabir edilen görüşmelere de atıf yaptı.
- CHP ile yumuşama kapılarının açılacağı yer, bir kez daha görüldüğü üzere, ancak dağılan Atlantik sistemi olabilir. Türkiye, Rusya, Çin, Suriye, İran, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa dahil bütün dünyadan yükselen bağımsızlıkçı, kamucu, anti-emperyalist cephede ve Asya'da öncü konumuna kavuşacaktır. Bu süreç kaçınılmazdır.