Hakan Fidan MİT Kumpası ile ilgili ilk kez konuştu! "FETÖ'nün açığa çıktığı olaydı"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 7 Şubat 2012’deki MİT kumpasıyla ilgili ilk kez konuştu. Fidan, "7 Şubat krizi aslında FETÖ'nün kendisini açığa çıkarttığı, niyetini belli ettiği bir şeydi.” dedi.
7 Şubat 2012 yılında dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan ve bazı kamu görevlilerinin ifade çağrılması, Fethullahçı Terör Örgütü’nün dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresine karşı açıktan giriştiği ilk kalkışma olarak kayıtlara geçti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, o dönem yaşananlarla ilgili ilk kez konuştu. Fidan, 7 Şubat kumpasının, FETÖ’nün gerçek niyetini açığa çıkardığı bir operasyon olduğunu söyledi.
"7 Şubat krizi aslında FETÖ'nün kendisini açığa çıkarttığı niyetini belli ettiği bir şeydi. Devlet içerisinde başka bir paralel devlet kurmak gibi niyetleri vardı. 28 Aralık 2011 MGK günü, Efkan Ala bey dedi ki; Bizim kontrollerde bulunmamız lazım. Bizim kontrollerimiz sonucu dinleme cihazlarını bulduk. FETÖ'cüler de bunu öğrendi. Sonra Uludere olayı oldu ve bunu bizim üzerimize atmaya çalıştılar. Bunu ortaya çıkaran MİT'i hedefe koymaya çalıştılar."
7 ŞUBAT SÜRECİNDE NE YAŞANMIŞTI?
7 Şubat’a giden süreç 2011'de Milli İstihbarat Teşkilatı hakkındaki kara propaganda ile başlamıştı. MİT, terör örgütü PKK ile ilişki içindeymiş gibi gösterilmek istendi. FETÖ bunun için en bilindik taktiğini kullandı. MİT'e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ortaya atıldı. FETÖ medyası da haberleriyle kirli kampanyayı yürüttü.
FETÖ'nün emniyet ve yargıya sızan üyeleri eliyle algı operasyonları devam ederken MİT'ten bir ekip Aralık 2011'de Ankara'daki iki kritik noktada arama yaptı. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın Keçiören'deki evi ile başbakanlık resmi konutundaki çalışma ofislerinde örgüt tarafından yerleştirilen dinleme cihazları bulundu.
7 Şubat 2012'de FETÖ'cü savcı Sadrettin Sarıkaya, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bazı MİT mensuplarını ifadeye çağırdı. Tarih özellikle seçildi. Başbakan Erdoğan ameliyat olacaktı. Erdoğan ameliyatını erteledi, Fidan'a talimatlarını iletti. 5 gün sonra MİT kanununda düzenleme yapıldı; soruşturmalar başbakanlık iznine bağlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir yıl sonra, MİT görevlileri hakkında takipsizlik kararı verdi. MİT kumpasını kuranlar cezasız bırakılmadı. 6'sı eski emniyet müdürü olan 10 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. 5 sanığa da çeşitli sürelerde hapis cezaları verildi.
Gerekçeli karardaki "Müdahil Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın o dönem Başbakan olarak soruşturmaya izin vermemesi ile bir nevi ilk darbe girişimi sonuçsuz kalmıştır" tespiti dikkati çekti.