Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkesle ilgili açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile Lübnan arasında bu sabah yürürlüğe giren ateşkesle ilgili açıklama yaptı. Erdoğan, "Memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm taraftarların, bilhassa da İsrail'in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz." dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın, yeni ve köklü bir değişimin eşiğinde olmanın sancısını yaşadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Ağustos 2001'den beri Yunus Emre misali gönüller yapmaya geldiklerini belirterek, sadece vatan toprakları üzerinde değil bölgeden başlayarak tüm dünyada barışın, huzurun, adaletin ve işbirliği ruhunun hakim olması için gece gündüz koşturduklarını söyledi.

"Türkiye, küresel siyasetin kutup başlarından biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir." diyen Erdoğan, "1000'inci gününü geride bırakan Rusya-Ukrayna Savaşı ve 14'üncü ayına ulaşan Gazze soykırımı dahil coğrafyamızdaki tüm krizlerin çözümü için yoğun çaba içindeyiz. İsrail ile Lübnan arasında bu sabah itibarıyla yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazası noktasında tüm taraftarların, bilhassa da İsrail'in sorumluluklarını harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze'de katliamın durması ve kalıcı ateşkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Diplomasi alanında yaptıklarına ilişkin video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün diplomatik hamlelerini siyasi kimliğiyle değil bu ülkenin ve milletin bir ferdi olarak gerçekleştirdiğini vurguladı. Erdoğan, mensubu olmaktan daima şeref duyduğu Türk milletine en iyi şekilde hizmet etmenin derdinde; mazlum ve mağdurların umudu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni her alanda bayındır kılmanın, güçlü, müreffeh, muteber, muvaffak bir ülke haline getirmenin peşinde olduklarını kaydetti.

Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin haklı heyecanı, gururu ve gayreti içerisinde olduklarının altını çizen Erdoğan, "Söz verdik, ahdettik, sarsılmaz bir inançla hedefimize kilitlendik. Allah'ın inayeti, milletimizin desteğiyle Türkiye Yüzyılı hedefimize mutlaka kavuşacağız." diye konuştu.

Erdoğan açıklamasında, "Tüm bunları söylerken şu gerçeği de ıskalamıyoruz. Ülkemizde maalesef kendisi tuğla üstüne tuğla koymadığı gibi yapılan her işi engelleyen, engelleyemediğinde de itibarsızlaştırmaya çalışan marazi bir muhalefet anlayışı mevcuttur. Geçtiğimiz 22 yıl boyunca yaptığımız her hizmeti, inşa ettiğimiz her eseri, ülkemizin hanesine yazdırdığımız her kazanımı bu zihniyete rağmen başardık. Böyle ağır bir vebali omuzlamanın bilinciyle, millete mahcup olmamak için umutla, sevdayla, düşle çalıştık, çabaladık, ter döktük. Önümüze çıkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Fırsatçılara, fesatçılara, içerdeki ve dışardaki bedhahlara rağmen Türkiye'ye cumhuriyet tarihinin en başarılı yıllarını yaşattık." dedi.

Bugün de bu hastalıklı zihniyetin yeni hezeyanlarıyla uğraştıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Açıkçası bunlar için her nefesin, ayırdığımız her vaktin ziyan ve beyhude olduğunu biliyoruz. Ama biz bunlara hak ettikleri cevapları vermediğimizde densizlik çıtasını yükseltiyor, cüretlerini artırıyor, kendilerini layüsel görmeye başlıyorlar. CHP'nin siyasetten tardedilen eski genel başkanının geçtiğimiz günlerde davalı olarak bulunduğu mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon misali savurduğu zırvalar, hakaretler, bühtanlar bunun en son örneğidir. Karşımıza çıktığı istisnasız bütün seçimleri kaybeden bu zat, kendi partisi içerisinde de her türlü hakarete uğrayan, şaibeli bir kurultayla devrilip sürgüne gönderilen bir siyasetçi eskisi. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Bu zat da partisini tekrar kurultaya götürmek için karanlık ittifaklar kurma ve delege avı peşinde koşarken gündeme gelmenin yolunu bize sataşmakta, daha doğrusu bizim üzerimizden prim yapmakta görüyor.

Üstelik bunu da 15 Temmuz ihanetinin faili FETÖ'nün eline tutuşturduğu malzemeler üzerinden yürütmeye kalkıyor. 17-25 Aralık emniyet-yargı girişimi karşısında milli iradeyi savunurken bu zatın nasıl koşa koşa FETÖ'cülere desteğe gittiğini dün gibi hatırlıyoruz. Daha sonra montaj olduğunu bizzat kendi ağızıyla ikrar ettiği FETÖ'nün kasetlerine aylarca partisinin kürsüsünü açtığını da unutmadık. 15 Temmuz darbe gecesi de tankların arasında sıvışarak gittiği bir evde keyif kahvesini yudumlayarak FETÖ'cülerin ülkeyi işgalini tamamlamasını beklemişti. Milletimizle sırt sırta vererek darbecileri bozguna uğrattığımızda zoraki olarak İstanbul'daki mitinge gelmiş, ardından yeniden fabrika ayarlarına dönerek FETÖ'cülerin davulunu çalmaya devam etmişti. 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde gittiği Amerika'da saatlerce hamburgercide ne yaptığını o gün bugündür açıklayamadı."

Yılmaz Tunç'tan DEM Parti'nin Öcalan'la görüşme talebiyle ilgili açıklama Gündem Türkiye'den ateşkesle ilgili açıklama Gündem 8 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi Gündem FETÖ'nün sözde TSK yapılanmasına operasyon Gündem