Abdurrahim Alkış Aydınlık'ı Suçladı! Hakkındaki İddiaları Reddetti

Vatan Partisi, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen FETÖ'nün akademideki yapılanmasına ilişkin raporunu açıkladı. Kameralar karşısına geçerek parti adına açıklama yapan Genel Sekreter Özgür Bursalı, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Alkış'ın, FETÖ'nün akademi imamı Şerif Ali Tekalan'a yazdığı raporu kamuoyuna ilan etti.

Abdurrahim Alkış'tan Aydınlık'ı Suçlayan Açıklamalar!

Vatan Partisi'nin açıkladığı raporda, Abdurrahim Alkış'ın örgüte bağlılığının yer aldığı satırlar tek tek paylaşıldı. Aydınlık Gazetesi, söz konusu gelişmenin ardından iddiaların merkezinde yer alan Abdurrahim Alkış'a ulaştı. Hakkındaki iddiaları reddeden Alkış, Aydınlık Gazetesi'ni suçladı. İşte Alkış'a sorulan sorular ve Alkış'ın açıklamaları...

Böyle bir mektup yazdınız mı?

- Asla... Tam tersine... Bu mücadeleyi sürdürdüğümüz için biz bunlarla karşılaşıyoruz. Biz o bahsettiğiniz kişiyi üniversiteden attık. Bana bir sorun, söyleyeceklerim vardır belki... Bu haber tamamen yalan hiçbir tarafı doğru değil. Benim telefonum var. Kimlerle görüştüğüm belli. Devletin de yetkili kurumlar var. Ben sizden “Şırnak Üniversitesinde FETÖ’ye temizlik” diye başlık atmanızı bekliyordum.

FETÖ ile ilgili kimleri görevden aldınız?

- Bakın bunu görevden aldım. Bunun bir arkadaşı ofis boyu var, ... ...

“Bunu” derken Bedirhan Önem’i mi kast ediyorsunuz?

- Aynen, onu zaten attık ihracını tamamlandı.

Bedirhan Önem’in üniversiteye geri dönmek için açtığı davada üniversitenizin avukatı bir savunma veriyor. Bu savunmaya göre avukatınız, Bedirhan Önem sözleşmesinin yenilenmesi yönünde dilekçe vermediği için üniversitedeki sözleşmesinin yenilenmediğini belirtiyor. Sizin “üniversiteden attık” dediğinizle üniversitenizin avukatının yaptığı savunma çelişkili...

- Bizim avukatlarda usul hatası var. Bu problem çok var. Ben onlara da bir müdahale etmeyi düşünüyorum. Çünkü onlarda da ciddi sıkıntılar var. Usul bilmiyorlar, çok ciddi hataları var.

Bu usül bilmemezlikle açıklanabilecek bir şey değil. Hukuken “üniversiteden atmak” ile “sözleşmesini yenilememek” çok farklı...

- Sözleşmesini uzatmadık. Dilekçe vermediği için... Bu elimizdeki tek fırsattı. Biz sürekli bunun yazılarına bununla ilgili dosyaları gerekli birimlere gönderiyorduk. Bu adamın davası en son Yargıtay'da.

Görevden mi aldınız sözleşmesini mi yenilemediniz?

- Sözleşmesini uzatmadık bir de ihracı için YÖK’e yazı verdik.

Sözleşmesini uzatmadığınız halde bu kişi belli bir süre maaş almaya devam etti...

- İki ay... Bakın biz o arada fark etmedik. Bu adam dilekçe vermediği için biz fark etmedik. Ben o ayda, Şubat ayında 40 kişinin sözleşmesini uzattım. Sonradan fark ettik ki adam dilekçe de vermemiş, zaten çok problemli bir isim, sürekli başımızı ağrıtıyor. Bizim için fırsattır.

YÖK’e hangi tarihte yazı yazdınız?

- Şubat ayında, 6 Şubattı galiba... İki ay fazladan maaş ödedik, onun da iadesini istedik.

İhracı için mi yazdınız?

- Evet.

O yazı elinizde var mı?

- Var tabi ama bakın... Bizim üniversitede çok köstebek var. Siz bizim yönetim kurulunun kararını yayınlamıştınız. Yani bunlar doğru şimdi doğru şekilde değil. Onun dışında bizim şimdi bununla ilgili yazımız var. Ben bu yazı size veremem. YÖK’ten bunun takibini yapabilirsiniz. YÖK onu ihraç etti.

Bedirhan Önem üniversiteye geri dönmek için mahkemeye başvuruyor. Ama sizin avukatınız hiçbir şekilde Önem’in FETÖ sicilini davada gündeme getirmiyor.

- Bu avukatın problemi. Onunla ilgili bir dosya hazırlıyorum. İhraç edilmiş artık. Ne yapacaksınız....

Hakkında ihraç edilme kararı mı var? Belgesi var mı?

- Evet ihraç kararı var. Belgesini YÖK’ten soracaksınız.

Siz Ankara'da mısınız?

- Evet Ankara’dayım. Bugün geldim yarın gidiyorum.

Ankara'da olmanızla ilgili de iddialar var. Korunmak için Ankara’da olduğunuz belirtildi.

- Hayır toplantı var.

Toplantınız neyle ilgili? Bu konularla ilintili mi?

- YÖK’te toplantı. Farklı bir gündem. Bütün üniversitelerin...

Cumhurbaşkanının danışmanı ile görüştüğünüz söyleniyor.

- Nasıl uyduruyorlar... Uydurmada acayip başarılılar.

FETÖ’den tehdit alıyor olabilir misiniz?

- Henüz almadım.

Tehdit alacağınızı mı düşünüyorsunuz?

- Şöyle, bazı duyumlarım oldu. Güvendiğim biri isim bana dolaylı olarak “Hocayı en fazla ocağa kadar tutarız, ocakta göndeririz, görevden alacağız.” sözünü aktardı.

Hangi konuyla ilgili tehdit alıyorsunuz? Sizi hangi konuda sıkıştırmaya çalışıyorlar?

- Şüphe ettiğim adamı hemen bertaraf ediyorum. Net delil olsa onları görevden de aldırırım. Ama net delil yok. Adamı pasif göreve veriyorum. Bununla ilgili bir sürü çalışma yaptım.

Sağlık raporunuzla ilgili tehdit alıyor olabilir misiniz?

- Yok yok. Ha onu ama yapabilirler. Çünkü sen onların adamına attın mı... Neden boş dursun ki, boş durmaz. Ama siz niye yayınladınız. Siz böyle yaparsanız siz onlarla mı çalışıyorsunuz diye sizden de şüphelenirim.

Aydınlık’ın FETÖ ile yanyana gelmeyeceğini herkes bilir. Bence siz de bunu çok iyi biliyorsunuz.

- Hayır hayır. Onlar raporumu ortaya çıkarmış olabilirler. Yargıda da güçlüler. Ben Bedirhan Önem’i görevden almak için çok uğraştım... Sizin üniversitede bir adamınız yok mu...

“Uğraştım” dediniz. Uğraştınız da size birileri engel mi oldu?

- Tabi şimdi diyelim ki ben adamı atacağım elimde hiçbir delil yok.

FETÖ’cü olduğuna ilişkin mahkeme kararı var, istinafın onayı var.

- Yargıtay’da... Defalarca sordum. Hala onay vermemiş. Siz neden hiç Yargıtay ile uğraşmıyorsunuz?

Üniversitenizde bir takım öğretim üyelerinin fişlendiği iddia ediliyor.

- Hayır bak, bu tamamen büyük bir yalan. Ben üniversitenin işleyişini bozan kişiyi kenara çekerim. İşleyişi bozmayan, sağ sol, milliyetçi hiç böyle anlayışına düşüncesine, siyasi düşüncesine bakmam. Yeter ki sağlıklı iş yürüsün, anarşiye bulaşmasın. Fikir hayatı beni ilgilendirmiyor. Benim kadromda her kesimden insan var.

Teşekkür ederim.

- Teşekkür ediyorsunuz da ama haber duruyor hala... Teyit etmeden haber yapıyorsunuz.

Açıklama üzerine aradım, Vatan Partisi Genel Sekreteri önemli bir rapor yayınladı, siz de yanıt hakkınızı kullandınız.