Vatan Partisi'nden hububat fiyatlarına tepki
Vatan Partisi Merkez Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Tümer Özdemir, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açıkladığı hububat fiyatlarını değerlendirdi. Özdemir, belirlenen fiyatların Türkiye’yi stratejik tarım ürünlerinde dışa bağımlı bir ülke haline getirmek anlamına geldiğini belirtti.
Vatan Partisi Merkez Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Tümer Özdemir, buğdaya prim dahil yüzde 20, arpaya ise prim dahil yüzde 7 artış verilmesinin Türkiye’yi stratejik tarım ürünlerinde dışa bağımlı bir ülke haline getirmek anlamına geldiğini belirtti.
Ziraat Mühendisi Cenk Özdemir, “Tarım ve Orman Bakanımızı başta olmak üzere iktidarı uyarıyoruz. Hiç kimse milletimizin ekmeğiyle, çiftçimizin emeğiyle oynamasın. Bölgemizin çok zorlu koşullara doğru gittiği bir dönemde ülkemizin gıda güvenliğini zaafa uğratacak siyasetlerden vazgeçin.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, geçen hafta 2024 senesi için Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından yapılacak hububat alım fiyatlarını açıkladı. Buna göre ton başına ekmeklik buğday alım fiyatı 9 bin 250 TL artı bin 750 TL primle birlikte 11 bin TL, makarnalık buğday alım fiyatı 10 bin TL artı yine bin 750 TL primle birlikte 11 bin 750 TL, arpa alım fiyatı ise 7 bin 250 TL artı 750 TL primle birlikte 8 bin TL olarak açıklandı.
Geçen sene yani 2023 için hububat alım fiyatları ton başına ekmeklik buğdayda 8.250 TL artı bin TL primle beraber 9250 TL, makarnalık buğdayda 9.000 TL artı yine 1000 TL primle 10 bin TL, arpada ise 7.000 TL artı 500 TL primle beraber 7500 TL olarak gerçekleşmişti.
'DEVLET ELİYLE DARBE'
Vatan Partisi Merkez Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Tümer Özdemir, Genel Merkezde yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
- Bu sene açıklanmış olan hububat alım fiyatlarına baktığımızda ne yazık ki çiftçimizin emekleri yine hiçe sayılmıştır. Hiçe sayılan yalnızca üreticimizin emeği değil Türkiye’mizin gıda güvenliğidir. “TÜİK verilerine göre üretici fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60; tüketici fiyatları yüzde 75’in üzerinde artmıştır. Geçen yıldan beri mazot yüzde 90, tarımsal ilaçlar yüzde 100’ün üzerinde zamlandı. Çiftçiye verilen kredi faizleri yüzde 100 arttı. Bu ortamda çiftçinin buğdayına prim dahil verilen yüzde 20, arpada ise prim dahil yüzde 7 zam ne anlama gelmektedir? Bu gıda güvenliğimize kasıttır, hububat ekim alanlarının daralmasıdır, çiftçiyi tarladan bahçeden uzaklaştırıp işsizliğe mahkûm etmektir. Üreticiyi kendi kârını düşünen tüccara karşı boynu bükük bırakmaktır. Türkiye’yi stratejik tarım ürünlerinde dışa bağımlı, ithalatçı bir ülke haline getirmek demektir. “Buradan iktidara soruyoruz: Son 10 yılda buğday ekim alanlarındaki yüzde 15’lik azalma size bir şey ifade etmiyor mu? Son yirmi yılda yarım milyon vatandaşımızın üretimden uzaklaşması, tarımsal nüfusun yaşlanması sizi endişelendirmiyor mu?
'TMO ÇİFTÇİYE ZULÜM OFİSİ OLMUŞ'
Hububattaki sorunun sadece açıklanan düşük fiyatlar olmadığını belirten Özdemir, şunları söyledi:
- Randevu sistemiyle çalışan TMO, çiftçiye 1 ay sonrasına gün veriyor. Mahsulün tesliminden 45 gün sonra yapılan ödeme de çiftçi için bir başka dert. Çiftçinin ton başına alacağı prim ise bir sonraki yılın başında enflasyon yüzünden hiç olmuş olarak veriliyor. Ancak gübre, ilaç, yem, kredi, sigorta borcu olan çiftçinin bekleyecek durumu yok. “Bütün bu sorunlar yetmiyormuş gibi TMO, depoların yetersizliği gerekçesiyle üreticiyi torpilli ‘lisanslı’ depocu şirketlerin insafına bırakıyor. Çiftçi ürününü yakınındaki TMO depoları yerine daha uzak ve birçok şart öne süren ‘lisanslı’ depolara yönlendiriliyor. Bir yandan ulaşım giderleri, öte taraftan TMO ve depocu şirketlerin tutumu çiftçinin ürününü tüccara ucuza teslim etmesine sebep oluyor.
'ACİL ÇÖZÜMLER'
- Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere iktidarı uyarıyoruz. Hiç kimse milletimizin ekmeğiyle, çiftçimizin emeğiyle oynamasın! Bölgemizin çok zorlu koşullara doğru gittiği bir dönemde ülkemizin Gıda Güvenliğini zaafa uğratacak siyasetlerden vazgeçin.” diyen Özdemir, acil çözümleri şöyle sıraladı: “Hububat alım fiyatlarının üretici enflasyonu dikkate alınarak tekrar belirlenmesi gerekir. Buna göre ekmeklik buğday ton başına 15 bin TL+ prim, makarnalık buğday 16 bin TL + prim, arpa ise 12 bin +prim olacak şekilde güncellenmelidir. Ülkemizin farklı bölgelerinde sulu tarım-kuru tarım yapılmasına göre verimlerde değişiklik gözlenir. Hatta bazı bölgelerimizde kuraklıktan dolayı verimde dönüme 250 kg’a kadar düşüş olmuştur. Bu verim farklılıkları göz önünde bulundurularak gerekirse bölgelere göre hububat fiyatları belirlenmelidir. Kuru tarım yapılan ya da kuraklık yaşayan bölgelerde diğer bölgelere göre daha fazla ödeme yapılmalıdır. “Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kapısına ürününü getiren çiftçinin ürününü bekletmeden almalıdır. “Bakanlık ve TMO, üreticinin yanında olmalıdır. Piyasada tüccarın taban fiyat altında hububat alması önlenmelidir. TMO, hızla depolama kapasitesini arttırmalıdır. Yetki verdiği ‘lisanslı’ depocuların üreticiye zorluk çıkarması engellenmelidir. ‘Lisanslı’ depoların saklama koşulları sıkı bir şekilde denetlenmelidir “Lisanslı depoculuğa vergide, nakliyede, stopajda, depolamada kolaylıklar, destekler ve indirimler sağlanmasına rağmen çiftçimiz mağdur olmaktadır. Bu durumda lisanslı depoculuk yerine TMO’ların işletmeleri desteklenmelidir.
'ÜRETİCİLERİN MİLLİ HÜKÜMETİ'
Cenk Özdemir, kesin çözümün ise Vatan Partisi’nin merkezde olacağı Üreticilerin Milli Hükümeti olduğunu belirtti, “İktidarın, sıcak paraya ve borçlanmaya dayalı liberal ekonomi politikaları sadece tarımımızı değil toptan bütün ekonomimizi yıkıma götürüyor. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı Türkiye’mizi bu bocalama ortamından çıkartacak biricik çözümdür. Vatan Partisi’nin kamucu, milli ve devrimci programı sayesinde üreticiler baş tacı olacaktır. Üreticilerimizi Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programına destek olmaya, güç vermeye davet ediyoruz.” dedi.