Mehmet Şimşek vergi tabanının büyütüleceğini açıkladı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi tabanınının büyütüleceğini ve genişletileceğini açıkladı. Düzenleme için çalışmalar olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, ekonomide izlenen programın da geçici bir heves olmadığını kaydetti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin 2024 yılı ilk olağan toplantısı olan ve "Nitelikli, Sürdürülebilir, Rekabet Gücü Yüksek Yeni Nesil Bir Sanayi İçin Yatırım ve Üretimin İhtiyaç Duyduğu Finans Politikalarının Önemi" ana gündemiyle gerçekleşen toplantısına katıldı.
Bakan Mehmet Şimşek, toplantıda kritik açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, vergi tabanının büyütüleceğini ve genişletileceğini duyurdu.
Maliye politikasında kendileri için çok basit 2 tane kuralın bulunduğunu dile getiren Şimşek, şu açıklamalarda bulundu:
- Bir, bütçe açığının GSYH'ye oranı yüzde 3'ün altında olacak. Deprem, tabii takdir edersiniz ki hariç. Çünkü o tekil bir şoktur. Diğeri de borcun milli gelire oranını biz yüzde 40'ın altında tutmak istiyoruz. Peki bunu nasıl başaracağız? Tabii ki harcamaları rasyonelleştirerek yapacağız. Başka? Verginin tabanını büyüteceğiz, genişleteceğiz. Yani şu anda verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz. Bunun için de şu anda harıl harıl çalışmalar var. Düzenleme gerektiren hususlar var, gerektirmeyen hususlar var. Bütçe açığındaki artış, dediğim gibi esas itibarıyla depremden kaynaklanıyor, geçicidir. Muhtemelen 2024'te biz öngördüğümüz, OVP'de öngördüğümüzün oldukça altında bir açıkla kapatmak için elimizden geleni yapacağız. Nihai olarak biz 2025, 2026'dan itibaren de toplam açığı milli gelire oran olarak yüzde 3'ün altına çekmeyi planlıyoruz.
Mehmet Şimşek, daha adil gelir dağılımı açısından da fiyat istikrarının olmazsa olmaz olduğuna dikkati çekerek konuşmasına şöyle devam etti:
- Bizim dezenflasyon programının çerçevesi çok basit. Burada tekerleği yeniden keşfetme çabası yoktur. Uluslararası normlar nasılsa odur. FED enflasyonu nasıl indirdiyse, Avrupa Birliği nasıl indirdiyse, Brezilya, Meksika nasıl indiriyorsa biz de öyle yapıyoruz. Parasal sıkılaşma var. Burada tabii çok vurgu yapıldı, büyümeyle enflasyon arasındaki gerilimden bahsedildi. Böyle bir gerilim yok. Bu gerilim olsa da kısa vadelidir, konjonktüreldir, kalıcı bir gerilim yoktur. Tam aksine sürdürülebilir yüksek büyüme için enflasyonun düşük olması lazım. Esas istikrarsız büyüme ve niteliksiz büyüme enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdedir. Dolayısıyla bir gerilim yoktur.
- Burada biz programı desteklemek açısından seçici kredi sıkılaştırmasına da gittik, miktarsal sıkılaşmaya da gittik. Önümüzdeki dönemde çok daha destekleyici bir maliye ve gelirler politikası da devrede olacaktır. Dolayısıyla Türkiye'de de enflasyonun yer çekim gücüne karşı mücadele edeceğine ben inanmıyorum, düşecektir. Tek ön koşul var; bu program sabırla ve kararlılıkla uygulanacaktır. Bu program siyasi sahipliği olan bir programdır. Bu program bir ekip tarafından Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde hazırlanmış, kamuoyuyla paylaşılmış, uygulamaya konulmuş ve şu anda da uygulamada sonuç aldığımız bir programdır. Bu program geçici bir heves değildir.