Gıda milliyetçiliği ve krizi! TZOB Başkanı Tekirdağ'da Çorlu'dan gıda krizine dair önemli açıklamalar yaptı
Yabancı tohumdan, borçların ertelenmesine kadar birçok konuda kritik açıklamalar geldi. Detaylar haberimizde
Kurak geçen mevsim ve ayçiçeği üretimindeki verim düşüşü sebebiyle yaşanan sıkıntıları yerinde görmek için Tekirdağ’a gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pandemi sürecinde birçok ülkenin ’gıda milliyetçiliği’ yaptığını ve bunun devam edeceğini belirtti. Bayraktar, yabancı menşeli uluslararası firmanın dağıttığı tohumların ise üreticiyi perişan ettiğini ifade etti.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ilçeye bağlı Sarılar Mahallesi’nde çiftçilerle bir araya geldi. Burada çiftçiler ile sohbet ederek sorunlarını dinleyen Bayraktar, ardından mahallede ayçiçeği üretimi yapan ve yabancı bir firmanın reklam amaçlı dağıttığı tohumlar sebebiyle hasat yapılamayacak ürünler elde ettiğini söyleyen çiftçinin ürünlerini yerinde inceledi.
YABANCI TOHUMA KARŞI MÜCADELE
Bayraktar, ayçiçeği tarlasında yaptığı açıklamada şu sözleri söyledi:
- Ayçiçeği çok önemli bir ürün. Ayçiçeği üretimi son yıllarda artış gösterdi. Bu üretimin yüzde 40’ını Trakya Bölgesi sağlıyor. Bu sene ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Bu bahçede de gördüğünüz gibi verimlilikte çok ciddi bir düşüş var. Üretimimizi perişan eden bir durumla karşı karşıyayız. Tabii bunun sebepleri var. Bir tanesi, üreticilerimiz ekim zamanında aşırı yağışların olması neticesinde bu yaz ekimi geç yaptılar. Arkasından kuraklık geldi. Üretim fevkalade olumsuz etkilendi. Tabii bunun dışında bir firmanın reklam yaparak bu bölgede tohum dağıtması, dağıttığı tohumların da maalesef çok kalitesiz olması, bu tarlada da bu tohum vardı, tabii ki üretimde büyük düşüşe sebebiyet verdi. Bizim üzüntümüz şu, bu firma yetkililerinin, aldığım bilgilere göre buraya gelip ‘Arkadaşlar böyle bir tohum dağıttık. Sizi mağdur ettik. Üretiminizi engelledik. Tohumlarımız maalesef kalitesiz çıktı. Zararlarınızı karşılayacağız’ demesi gerekirdi. Arkadaşlarımızın ifadesine göre böyle bir şey duymadık. Üreticiyi sahiplenmediğini duyduk. Bu firma yetkilisini uyarmak zorundayız. Üreticiyle bir araya gelin, bu zararları en kısa sürede tanzim noktasına gidin ve üreticimizin bu sıkıntısını hep birlikte gidermeye çalışalım. Gördüğümüz kadarıyla bu yabancı menşeli uluslararası firmanın büyük reklamlar yaparak dağıttığı tohumlar kalitesiz çıktı ve üreticiyi perişan etti. Ayçiçeği ekimi yapılan alanların 200 bin hektar civarında, ayçiçeği ekimi yapılan alanların yüzde 7’si bu bozuk tohumdan zarar görmüş. Bu da ciddi bir rakam. Bunun dışındaki zararlar sıcaklık ve kuraklıkla ilgili.
BORÇLAR FAİZSİZ ERTELENMELİ ÇIKIŞI
Bayraktar açıklamasının devamında, üreticilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini ifade ederek;
- Bu bölgede üretim yapan üreticilerimizin Ziraat Bankası’na, değişik bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ayni ve nakdi kredi borçları var. Bu borçların muhakkak surette faizsiz olarak ertelenmesi lazım. Bunun dışında yine bizim üreticilerimizin bu bölge üreticilerinin bizden talebi var. Diyorlar ki, ’Sadece ayçiçeğinde değil, buğdayda da verim düşüklüğü var. Kuraktan buğday ürünümüzle etkilendi, dolayısıyla bu bölge bir afet bölgesi ilan edilmeli’ diyorlar. Bu taleplerini de buradan dile getirmiş olalım. Yani bir afet bölgesi ilan edilmesi isteniyor.
Ayçiçeği kuraklığı zararının TARSİM çerçevesinde olmadığını da belirten Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak girişimde bulunduklarını, TARSİM yönetimiyle görüştüklerini ve 2024 yılında ayçiçeği zararının TARSİM kapsamına alınmasını beklediklerini söyledi.
DÜNYA'DA GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ VE KRİZİ
Bayraktar, dünyada tarımın stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak;
- Bakın bir miktar ayçiçeğini Karadeniz Tahıl Koridoru açıkken temin ettik. Bir miktar buğday da temin ettik ama bu koridor kapandı. Bugün ne zaman açılacağı da belli değil. Birçok ülke, pandemi sürecinde bunu çok iyi gördük, gıda milliyetçiliği yapıyor. Artık ihracatına kısıtlama getiriyor. İşte bunu Rusya yapıyor, bunu Hindistan yapıyor ve başka ülkeler yapıyor. Bu gıda milliyetçiliği devam edecek. O zamanda bizim ayçiçeğini de, ayçiçeği küspesini de yağını da bulma imkanımız olmayacak. Belki buğday bulma imkanımız olmayacak. Yani başka ürünleri ithal ettiğimiz ürünleri, pamuğu, soyayı bulma imkanımız olmayacak. Dolayısıyla biz bu ülkede bu ülkenin verimli topraklarını, bereketli topraklarını rasyonel politikalarla, akılcı politikalarla ve çiftçimizi destekleyerek, tarlada kalmasını sağlayarak bu toprakları bu manada doğru kullanabilirsek, üretimde kullanabilirsek birçok ürünü çok rahatlıkla çünkü üreticimiz şunu çok iyi bilelim. Üreticimiz para kazandığı ürünü ekiyor.
Çiftçilerin girdi maliyetlerinin hayli yükseldiğini de vurgulayan Bayraktar, prim, mazot ve gübre desteklerinin de girdi maliyetleriyle paralel olarak yükselmesini beklediklerini ifade etti.