Milli Eğitim Bakanlığından okullardaki temizlik sorunuyla ilgili açıklama! 30 bin personelin göreve başladığı duyuruldu
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 60 bin 487 okulun temizlik hizmetleri konusunda ilave tahsis edilen 30 bin personelin bugün itibarıyla tam zamanlı göreve başladığını bildirdi. Yapılan açıklamada, okullardaki görevli temizlik personeli sayısının 110 binden 143 bin 355'e çıkarıldığı ifade edildi.
Yurt genelinde 2024-2025 eğitim-öğretim döneminin başlamasının ardından okullardaki temizlik sorunu gündemin ilk sırasına yerleşmişti. Konuyla ilgili basın yayın organlarında çeşitli haberler çıkarken yapılan açıklamalarda yeni temizlik personellerinin görevlendirileceği belirtilmişti.
Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) konuyla ilgili önemli bir son dakika açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, "okullarda temizlik hizmetleri" konusunda kamuoyunu doğru bilgilendirme gereği doğduğu ifade edildi.
Bakanlığa bağlı 60 bin 487 okulun temizlenmesi ve temizlik malzemesinin tedarikinin Bakanlık tarafından yapıldığı aktarılan açıklamada, okullardaki temizlik hizmetlerinin yürütülmesinde, halihazırda 49 bin 578 kadrolu temizlik personelinin bulunduğu bildirildi.
İstihdama katılımı artırmak amacıyla bu yıl başlatılan "İşgücü Uyum Programı" kapsamında kadrolu temizlik personeline ilaveten yarı zamanlı 120 bin kontenjanın ayrıldığı ancak bahse konu programın bu yıl ilk kez uygulanmasından kaynaklı yeteri başvuru olmaması nedeniyle gecikmelere bağlı bazı sorunlar yaşandığı aktarılan açıklamada, İUP programı kapsamında 63 bin 777 personelin görev yaptığı belirtildi.
Açıklamada, konuya ilişkin şu bilgilere yer verildi:
"Tedbir olarak ayrıca Bakanlığımızın girişimleri sonucunda Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında 30 bin kontenjan daha tahsis edilmiştir ve bu personel bugün itibarıyla tam zamanlı olarak göreve başlamıştır. Sonuç olarak 60 bin 487 okulumuzda şu anda, 49 bin 578'si kadrolu, 30 bini Toplum Yararına Program (TYP), 63 bin 777 İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında olmak üzere toplam 143 bin 355 temizlik personeli görev yapmaktadır. Diğer yandan İşgücü Uyum Programı çerçevesinde Bakanlığımıza tahsis edilen 120 bin kontenjanın tamamlanması süreci de halen devam etmektedir. Böylece okullarımızda görevli temizlik personeli sayısı önceki yıllara göre artırılarak 110 binden 143 bin 355'e çıkarılmıştır."
Açıklamada, bu bağlamda okulların temizlik şartlarının uygunluğunu değerlendirmek üzere Bakanlık ve TSE tarafından yapılan eğitimlerle yetkilendirilen, halen sahadaki yaklaşık 8 bin "Okulum Temiz Tetkik Görevlileri" tarafından okulların temizlik ve hijyen şartlarının bizzat yerinde tetkik edildiği bildirildi.
"SAMİMİYETTEN UZAK SİYASİ BİR ŞOV"
Milli Eğitim Bakanlığının açıklamasında, geleceğin teminatı olan evlatların sağlığının korunmasının, Bakanlığın her zaman öncellikli amaç ve görevleri arasında olduğu vurgulandı.
Bakanlık olarak başta belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarıyla hukuki sınırlar içinde karşılıklı çalışmanın önemsendiğine işaret edilen açıklamada, ancak kurumlara hizmetin siyasi şov malzemesi yapılmasının etik olmadığına işaret edildi.
Herhangi bir protokol olmaksızın ve gerekli tedbirler alınmaksızın atılacak adımların kamu hukuku açısından da yanlış olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"2 bin 217 okulun bulunduğu bir ilde 13 okulda sadece 1 gün temizlik yapıp 'ildeki bütün okulların temizliği her gün yapılıyor' görüntüsü vermenin asgari ahlaki ilkeler açısından sorunlu olduğu açıktır. Bu tarzda hareket eden bazı belediyelerce, Türkiye genelinde 'okullarda temizlik sorunu varmış gibi' gösterilerek ihtiyaç veya talep olmadığı halde ve usullere aykırı bir biçimde okullarımıza temizlik personeli ve malzemesi gönderilmek suretiyle algı operasyonu yapılmaya çalışılmaktadır. Öyle ki öğrenci, öğretmen ve diğer çalışanlarıyla 20 milyonu aşkın bir camianın adresi olan eğitim kurumlarımızın bazılarındaki -asla arzu etmediğimiz- münferit olumsuz görüntüleri kullanmak suretiyle tüm okullarımızı ve yönetimlerini zan altında bırakan bu tutum, kamuoyunca 'samimiyetten uzak siyasi bir şov ve hizmet götüremedikleri topluma karşı bir manipülasyon' olarak değerlendirilmektedir. İlim ve irfan yuvaları olan okullarımızda hiçbir ad ve kılıf altında siyaset yapılmasına göz yummamız söz konusu olamaz.
Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmekle mükellef eğitim kurumlarımız; siyasete malzeme yapılacak yerler değildir. Herkesin bu konuda azami hassasiyet göstermesi en temel vatandaşlık görevidir."