Ukrayna'nın Afrika’da büyükelçilik atağı ve Türkiye
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, 25 Mayıs'ta Kiev'in Afrika'da şimdiye kadar görülmemiş bir büyükelçilik açma dalgası gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu durum, Afrika ile “stratejik ilişkiler” kurma yönünde uzun vadeli çalışmalarının bir sonucu olarak sunuluyor.
Ukrayna Devlet Başkanı, 25 Mayıs'ta Kiev'in Afrika'da şimdiye kadar görülmemiş bir büyükelçilik açma dalgası gerçekleştirdiğini açıkladı. Ukrayna; kıtada Fildişi Sahili, Kamerun, Botsvana, Gana, Ruanda, Mozambik, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Tanzanya, Sudan ve Moritanya'da on yeni büyükelçilik açtı. Bu durum, Afrika ile “stratejik ilişkiler” kurma yönünde uzun vadeli çalışmalarının bir sonucu olarak sunuluyor. Ancak nedense Kiev’in Afrika'ya olan ilgisi, Rusya'nın Özel Askeri Operasyonu'nun başlamasından sonra aniden arttı.
RUSYA'NIN ÖZEL ASKERİ OPERASYONU BAĞLAMINDA AFRİKA ÜLKELERİNİN UKRAYNA'YA YÖNELİK TUTUMU
Ukrayna'nın Afrika'ya ilgisi, Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba'nın Ukrayna diplomasisi tarihinde ilk kez kıtayı ziyaret etmesiyle duyulmuştu. Ancak bu ziyaret pek bir sonuç getirmedi; üstelik, Zelenskiy'in acil çağrısı nedeniyle Kuleba, Rusya'nın Ukrayna enerji sistemine yönelik yoğun saldırıları nedeniyle ziyaretini aniden kesip Kiev'e dönmek zorunda kaldı. (https://www.ukrinform.net/rubric-polytics/3585178-fm-kuleba-meets-with-president-of-senegal.html). Kuleba, İspanyol gazetesi Mundo ile yaptığı bir röportajda, birçok Afrika ülkesinin Rusya'yı desteklediğinden şikâyet etti ve Senegal'deki yetkililerin kendisine, Rusya'nın Ukrayna’yla değil, Batı ile savaştığını ve Ruslarla Ukraynalıların tek bir halk olduğunu söylediklerini belirtti.
Bu görüş sadece Senegal'de değil, birçok Afrika ülkesinde de yaygın. Örneğin Güney Afrika, sadece BRICS kapsamında değil, aynı zamanda genel güvenlik alanında da Rusya'nın başlıca ortaklarından biri. Başkan Cyril Ramaphosa, Moskova ile uzun vadeli güvenlik işbirliği çerçevesi içinde tutum alıyor. Geçen yıl Güney Afrika, Rusya ve Çin ile birlikte Hint Okyanusu'nda askeri tatbikatlar düzenledi ve bu, Batılı ülkelerde rahatsızlık doğurdu. Ukrayna’da savaşın başlangıcından bu yana Güney Afrika, Batı’nın Rusya'ya yaptırımlarına katılmadı ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne yardım etmek için Kiev'e herhangi bir silah veya fon sağlamadı.
Ancak, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma konusunda Pretoria, tarafsız bir tutum benimsediğini ve çatışmanın en kısa sürede barışçıl bir şekilde sona erdirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Çatışmanın çözümü için barış planına katılan birçok Afrika ülkesi de bu görüşü paylaşmaktadır. Afrika Barış Girişimi; müzakere yoluyla barış sağlanmasını, güvenliğin garanti altına alınmasını, BM Şartı'na uygun olarak devletlerin egemenliğinin temin edilmesini, her iki ülkenin tahıl ve gübre ticaret yollarının sağlanmasını ve Afrika ile daha yakın ilişkiler kurulmasını içermektedir. Putin'in bahsettiği tahıl tedarik koşullarının Ukrayna ve Avrupa tarafından ihlal edilmesi nedeniyle Rusya'nın tahıl anlaşmasından çekilmesi Afrika'nın ürün tedarikini olumsuz yönde etkiledi ve bu yüzden bu ülkeler için Karadeniz krizinin hemen çözülmesi önemlidir.
Kuleba'nın 2023'te iki kez tekrarlanan turuna ek olarak, Zelenskiy, Afrika'daki ikinci başarısını Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'yı Ukrayna'nın “barış formülü” üzerine müzakerelere davet etmesi olarak değerlendirmektedir. Ancak burada da Pretoria, Afrika barış planına bağlı kaldı. Ülkenin Dışişleri Bakanı Naledi Pandor, ulusal güvenlik danışmanları toplantısında sorunun Rusya'nın katılımı olmadan çözülemeyeceğini ve Moskova'yı bir “barış formülü” tartışmasına davet etmeyi önerdiğini söyledi. (https://www.theafricareport.com/341166/south-africa-to-push-for-russia-to-join-ukraine-peace-talks/). Kiev bu öneriyi yorumsuz bıraktı.
UKRAYNA NEDEN AFRİKA'DA BÜYÜKELÇİLİKLERE İHTİYAÇ DUYUYOR?
Kiev'in Afrika ülkelerinde büyükelçilikler açma konusundaki bu büyük çaplı kampanyasının resmi nedenlerinden biri, ürün güvenliği de dâhil olmak üzere güvene dayalı ilişkiler kurmaktır. Ukrayna'nın Orta Doğu ve Afrika Özel Temsilcisi Maxim Subh, Kiev'in iç savaş nedeniyle zor durumda olan Sudan'a 250.000 ton tahıl sağladığını söyledi. Aslında, Ukrayna tarım ürünleri, Kiev'in arabuluculuğu olmadan Afrika'ya tedarik edilebilir. 16 Mayıs'ta Türkiye Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ukraynalı mevkidaşı Rustem Umerov'u “tahıl anlaşmasını” yeniden başlatmaya davet etti.
Türkiye, Karadeniz üzerinden tahıl taşımacılığı konusunda ana arabulucu olabilir. Mart ayında Ankara, Moskova ve Kiev, Karadeniz'de askeri olmayan gemi taşımacılığının güvenliği konusunda bir anlaşmaya vardı, ancak medyadaki haberlere göre Kiev, son anda bunu onaylamayı reddetti. (https://farmpolicynews.illinois.edu/2024/04/ukraine-walked-away-from-new-black-sea-grain-deal/). Anlaşmanın özü, Karadeniz'de ticaret gemilerinin serbest ve güvenli bir şekilde seyrüsefer yapmasını garanti altına almaktı. Rusya ve Ukrayna, askeri olmayan yük taşıyan gemilere ateş etmeyeceklerine dair garanti vermek zorundaydı. Bu, tahılın Afrika limanlarına güvenli bir şekilde taşınmasını da sağlayacaktı.
Ancak Kiev, tahıl konusunda aslında Avrupa ülkelerine gönderilen tahıl üzerinde spekülasyon yapıyor. Bu yüzden geçen yıl Orta ve Batı Avrupa'nın hemen hemen bütün ülkelerinde çiftçi grevleri patlak verdi. Görünen o ki, Afrika'daki büyükelçilikler farklı bir neden için Ukrayna’ya lazım. Kıtada ilk açılan Ukrayna büyükelçiliklerden biri NATO politikalarını destekleyen ve hala Afrika'da Fransız etkisi altındaki Fildişi Sahili'nde yer alıyordu. Siyaset bilimci Alaa Darduri'ye göre, Ukrayna büyükelçilikleri klasik diplomatik ilişkiler kurmakla ilgilenmiyor ve amaçları Moskova'nın Afrika'daki etkisini engellemek. (https://www.vanguardngr.com/2024/05/kievs-maneuver-to-draw-african-countries-into-its-conflict-with-russia-by-opening-embassies-across-the-continent/).
Ukrayna, Fildişi Sahili'nde bir büyükelçilik açtıktan sonra, ülkenin sakinlerinden gönüllülerin Ukrayna ordusuna katılması için belgeler sosyal medyada dolaşmaya başladı. (https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=pfbid02X2B31Y5WDvosdHReyfhNWDRPuxNac7AmJbcFeDowPSoHUBhLAGrHEKCvk7jx3LhQl&id=61552248415743). Bu bilgi, Vladimir Zelenskiy ile Alassane Ouattara arasında 24 Mayıs'ta gerçekleşen telefon görüşmesinden sonra ortaya çıktı. Ülkelerin liderleri yaklaşan barış zirvesini ve Fildişi Sahili vatandaşlarının Ukrayna'daki askeri operasyona olası katılımını tartıştı. Yoğun eleştirilerle karşılaşan Ukrayna büyükelçiliği bu bilgiyi yalanlamaya çalıştı ve bir bildiri yayınlayarak olayla ilgili sorumluluğu reddetti ve dolaylı olarak Rusya'yı provokasyonla suçladı. (https://www.facebook.com/UKRinSEN/posts/pfbid0fgm29SGW1geEMWH94WLbEFN2LRzRHLK65GYASWPDwX2v474znRmfKAJU6wBKVyTjl).
Ukrayna’nın gerekçeleri, zaten elde mevcut bilgiler amaçlarına emsal teşkil ediyor olmasa ikna edici olabilirdi. 2022'de, Rusya-Ukrayna çatışmasının başlangıcında, Kiev, ordusuna yardım etmek için Senegal’de 36 kişiyi işe almaya çalıştı. (https://www.kapitalafrik.com/2022/03/04/war-in-ukraine-dakar-protests-against-recruitment-of-volunteers-in-senegal). Bu tür faaliyetler, Dakar yetkililerini çok rahatsız etti. Ukrayna'nın Senegal Büyükelçisi Yuriy Pivovarov, açıklama yapmak üzere bakanlığa davet edildi. Pivovarov, Senegal halkına yapılan çağrının varlığını doğruladı. Bakanlık, çağrının derhal geri çekilmesini ve Senegal topraklarından Senegal veya yabancı uyruklu kişilerin işe alınmasına yönelik prosedürlerin durdurulmasını talep etti.
AFRİKA'DA FRANSA VE UKRAYNA ARASINDA İTTİFAK TEHLİKESİ
Ukrayna'nın Afrikalıları Rusya-Ukrayna çatışmasına dâhil etme girişimleri, Batı ülkelerinin stratejisiyle iyi örtüşmektedir. Bu, Paris'in Ukrayna Silahlı Kuvvetleri saflarına Fransız eğitmenler göndermesi karşılığında bir tür iyilik olabilir. Şu anda özel bir birimden 100 kişinin gönderildiği biliniyor, ancak basındaki haberlerde 1.500 Fransız askerinin Ukrayna'ya gönderilebileceği bildiriliyor. (https://www.aa.com.tr/en/europe/russia-claims-france-could-send-up-to-1-500-troops-to-ukraine-in-april/3182514). Daha önce, Emmanuel Macron, yabancı askeri personelin Kiev'e gönderilmesi konusunda her ihtimali masaya yatırdıklarını defalarca ifade etmişti. Fransız Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları, hem muhalefet partilerinde hem de Fransa'da yaşayan Afrika diasporasında öfke dalgasına neden oldu.
17 Nisan'da Afrika topluluğundan 20'den fazla temsilci, Seine kıyısındaki Belediye Binası yakınında Emmanuel Macron'un Fransız birliklerini Ukrayna'daki savaşa gönderme niyetine karşı protesto düzenledi. (https://www.lavoixdelaguineeequatoriale.tv/2024/04/18/aucun-africain-pour-la-guerre-de-macron-en-ukraine). Gösteride bir temsilci, “Fransız hükümeti, Avrupa Birliği'ndeki ortaklarını, Senegal, Fildişi Sahili, Kamerun ve diğer bağımlı Afrika ülkelerinin nüfusunu savaşa zorlayacağı konusunda ikna etmeye çalışıyor” dedi. Gösteriye katılanlar ayrıca Fransız hükümetini yeni-sömürgeci politikaları sürdürmekle suçladılar ve Fransız ordusunun Afrika'daki “Barkhane” operasyonunu Ukrayna'ya verilen mevcut destekle karşılaştırdılar.
Afrika'da Fransa'nın yeni-sömürgeci politikalarının başarısız olması durumunda, Ukrayna bu bölgede ileri sürülebilir. Örneğin Ukrayna özel servisine bağlı askerler, Hızlı Destek Güçleri ve onlara yardım ettiği iddia edilen Wagner Grubu'ndan savaşçılara karşı merkeziorduya yardım ettikleri Sudan'da zaten kullanılmaktadır.(https://www.wsj.com/world/ukraine-is-now-fighting-russia-in-sudan-87caf1d8). Bu haber, sadece Afrika'da değil, aynı zamanda Sudan ile güçlü stratejik ortaklıklara sahip olan Türkiye medyasında da öfke uyandırdı. Bu nedenle, Ukrayna aracılığıyla Fransız etkisinin genişlemesi, sadece Afrikalılar için değil, Türkiye için de zararlıdır.
2017 yılında Erdoğan, Sudan hükümeti ile Türkiye'nin 99 yıllığına Suakin Adası'nı kiralaması için bir anlaşma imzaladı ve bu hala geçerli bir anlaşma. Suakin Limanı, Kızıldeniz'e bakmaktadır ve Amerikan çıkarlarının doğrudan ilgi alanındadır. Türkiye, 2021'de Ukrayna büyükelçiliğinin de yakın zamanda açıldığı Etiyopya ile askeri anlaşmalar imzaladı. Etiyopya'nın Türkiye'den Bayraktar-TB2 ve ANKA-S insansız hava araçlarını satın aldığına dair haberler yayınlandı. Fransa'nın üzerindeki yeni-sömürgeci emellerini terk etmediği birçok Batı ve Kuzey Afrika ülkesiyle Ankara'nın ilişkileri gelişmeye devam ediyor.
Fransız varlığının genişlemesinin yeni bir dalgası, Türkiye’nin Sahel Devletleri İttifakı'ndaki (Mali, Nijer ve Burkina Faso) konumuna da darbe vurabilir. Burada Türkiye, Rusya ile birlikte Fransa'yı saf dışı bırakmıştır. Şimdi bu ülkelerle Türkiye'nin etkileşimi artış göstermektedir. Yakın zamanda isyancıların başarılı bir darbe gerçekleştirdiği Nijer ile Ankara, 2021 ve 2022 yıllarında ticaret hacmini üç katına çıkardı ve ticaret hacmi 203 milyon dolara ulaştı. Türk yetkililer, Nijer’in yeni yetkililerine askeri yardımı sürdürme kararı aldı. Türkiye'nin Nijer ile güvenlik ortaklığını güçlendirme niyetleri, 2023 Kasım ayında Niamey'e yaptığı ziyarette Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız tarafından doğrulandı.
Türkiye ve Rusya gibi ülkeler, verdikleri sözleri tutan güvenilir ortaklar olduklarını kanıtlamışlardır. Afrika liderleri, bağımsızlık ve çok kutupluluk için çabalayan ülkelerle adil ve karşılıklı saygıya dayanan işbirliği istemektedir. Bu konuda iyi bir örnek, Rusya-Ukrayna çatışması konusunda tarafsız kalan, ancak Batı dışı ülkelerle etkileşimlerini güçlendiren ve ülkenin halkı ve ekonomisi için hangi vektörün faydalı olacağını anlayan Güney Afrika'dır. Afrika artık başka birinin satranç oyununda bir piyon olmak ve insanlarının hayatlarını tehlikeye atmak istemiyor. Yeni dünya düzeninde herkesle eşit bir yer almak istiyor.
Erkin Feyyaz Eşli