Paşinyan'ın açıklamalarına Rusya'dan tepki! Atlantik planlarına dikkat çekti
Paşinyan Fransız gazetesine Rusya karşıtı bir açıklama yaptı. Açıklamanın yapılmasının hemen peşine Ermenistan'ın NATO'ya davet edilmesi gündeme geldi. Akıllara "Atlantik'in Kafkaslara Ermenistan üzerinden ulaşma" planı olduğu geldi. Rusya ise, Paşinyan'ın açıklamaları sonrası buna dikkat çekti
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'dan Rusya'yı kızdıracak açıklamalar geldi. Paşinyan'ın açıklamaları ve Ermenistan'ın NATO'ya davet edilmesinin peş peşe gelmesi ise, akıllara "Atlantik Kafkasya'da Ermenistan'ı mı kullanacak?" sorusunu getirdi.
PAŞİNYAN'DAN RUSYA KARŞITI AÇIKLAMA
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, İtalyan La Repubblica’ya verdiği demeçte, Rusya’yı eleştirdi ve “Güvenlik konusunda Rusya’ya bağımlı olmamız stratejik bir hataydı” dedi.
Azerbaycan ile müzakerelerin sürdüğünü belirten Paşinyan, Karabağ’da yaşayan Ermenilerin Rusya'nın garantisi altında olduğunu hatırlattı. Azerbaycan’ın bölgeye gümrük kontrol noktası kurmasına tepki gösterdi.
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne (KGAÖ) ilişkin Ermenistan'da derin bir hayal kırıklığı yaşandığını öne süren Paşinyan, "bunun açık bir gerçek olduğunu düşünüyorum." dedi.
Paşinyan, Azerbaycan ile ihtilafı gerekçe göstererek, yıl başında Ermenistan'da yapılması planlanan KGAÖ tatbikatına ev sahipliği yapmayı reddetmişti.
RUSYA'DAN PAŞİNYAN'IN AÇIKLAMALARINA TEPKİ GELDİ
TASS Haber Ajansı'nın Rusya'daki diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde Rusya, Paşinyan'ın açıklamalarını kabul edilemez buluyor. Ajansın ulaştığı diplomatik kaynak, "Moskova, Ermenistan Başbakanı'nın İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği röportajdaki ifadeleri ve Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'nın 31 Ağustos tarihli yorumu da dahil olmak üzere, Ermenistan yönetiminin kamuoyuna yaptığı son açıklamalardan son derece memnuniyetsizdir ve bunları, kendi yanlış hesaplamaları ve hatalarının sorumluluğunu Rusya'ya kaydırmak amacıyla, ton ve içerik bakımından kabul edilemez olarak görmektedir" dedi.
Paşinyan'ın Rusya'nın Kafkaslardan uzaklaşması ihtimalini dile getirmesine karşı Rus diplomatik kaynak şu ifadeleri kullandı:
- Aslında Rusya'yı yapay bir şekilde Güney Kafkasya'dan çıkarmaya çalışıyorlar ve Erivan'ı da bu amaçlarını gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanıyorlar. Rusya, Ermenistan'ın en yakın komşusu ve dostu olarak bölgeyi terk etme niyetinde değildir. Ancak bu iki yönlü bir yol olmalı: Ermenistan da Rusya'yı dışarı itmek için Batı'nın bir aracı haline gelmemeli.
Kaynak, Rusya'nın Ermenistan ile güvenlik ve ekonomi alanlarındaki ilişkilerini "bir ülkenin diğerine bağımlılığı olarak değil, eşit, karşılıklı yarar sağlayan ve kanıtlanmış bir ortaklık" olarak gördüğünü de sözlerine ekledi.
"Karabağ sorununun hiçbir zaman Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir toprak anlaşmazlığı olmadığı" tezinin yanlış olduğunu söyleyen Rus kaynak, "Çatışmanın kökeni, Azerbaycan SSCB'nin eski Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'nın statüsü meselesidir, Erivan ise uzun süredir Azerbaycan topraklarının bir kısmını kontrolü altında tutmaktadır" dedi.
"2. KARABAĞ SAVAŞI ERMENİSTAN'IN PROVOKATİF ADIMLARI SONUCU ÇIKTI"
Rus kaynak, aynı zamanda 2020 sonbaharında yaşanan silahlı çatışmanın büyük ölçüde Ermenistan yönetiminin "Karabağ Ermenistan'dır" açıklamaları ve Şuşa'da Dağlık Karabağ "başkanının" göreve başlama törenine katılması gibi aceleci ve provokatif adımlarının bir sonucu olduğunu belirtti. Rus kaynak şöyle konuştu:
- Bu durum, AGİT Minsk Grubu aracılığıyla taraflarca varılan anlaşmaların değerini büyük ölçüde düşürmüştür. Rusya'nın ve bizzat Devlet Başkanı Vladimir Putin'in müdahalesi olmasaydı, çatışmaların sonucu daha da içler acısı olurdu.
Kaynak ayrıca Rusya'nın "Azerbaycan'ın Ermenistan Cumhuriyeti'nin egemen topraklarına yönelik saldırganlığına" tamamen kayıtsız kaldığı iddialarını da savunulamaz olarak nitelendirdi. Kaynak, iki ülkenin Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları tarafından ilgili istişarelerin yapıldığını ve KGAÖ'nün üst düzey temsilcilerinin bölgeye ziyaretler gerçekleştirdiğini hatırlattı. Kaynak aynı zamanda Erivan'ın "KGAÖ'nün potansiyelini de tam olarak kullanmadığını, bunun da özellikle örgütün misyonunun konuşlandırılmasına rıza göstermeyi reddetmesi ve etkisiz AB misyonunu tercih etmesiyle kendini gösterdiğini" söyledi. Bu çerçevede, KGAÖ'de bir tür kriz yaşandığına dair ifadelerin de spekülasyon olduğunu da sözlerine ekledi.