İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sedatpad'dan Ulusal Kanal'a özel açıklamalar!
İran’da yaşayan farklı din ve mezheplere bağlı toplumların temsilcileri, Avrupa ülkelerinde dini değerlere yönelik artan saldırıları masaya yatırdı. Söz konusu saldırılarla baş etmeninin yolunun dini farklılıklara rağmen birlik olmaktan geçtiği vurgulandı.
Din ve mezhep ayrımı gözetmeden bir masada buluştular. Avrupa’da dini değerlere yönelik yükselen saldırılara karşı “Birlik” çağrısı yaptılar:
- Bu dinler ve itikatlar arasındaki ortak nokta vahdet ve ilahi birliktir. Bu dünyada var olan sorunların ve tartışmaların çözümünde en iyi rolü oynayabilir.
İran’da yaşan Şii ve Sünni mezheplerine bağlı Müslümanlar ile Zerdüşt, Yahudi ve Hristiyan din adamları, Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıları görüşmek üzere bir araya geldi. Tahran Milli Kütüphanesi’nde yapılan toplantıya, Sosyal Hak ve Özgürlüklerin Takibinden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sakine Sedatpad başkanlık etti.
Toplantıda, yaklaşık 20 kişi fikirleriyle katkı sundu. Farklı din ve mezheplere bağlı toplumların barış içinde bir arada yaşamasının karşılıklı saygı, sevgi, adalet ve eşitlikle mümkün olacağı vurgulandı:
- Bu saldırılar tüm tarihte vardı maalesef. Bu defa asıl mesela bunun özgürlük adı altında bir ülkenin izni ile gerçekleşiyor olması. Bu aslında özgürlük ile çelişiyor çünkü diğerlerinin haklarına bir saldırı.
Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıların onun değerini eksiltmeyeceği ama toplumlar arasında fitne yaratılmak için bu eylemlerin icra edildiği belirtildi. Bu eylemlerin üzerine akılla ve manevi değerlerle gidilmesi gerektiği kaydedildi:
- Bugün dostlarımızla birlikte Kur’an yakma eylemine karşı bir oturum düzenledik. Davet edildiğimiz oturumda tüm mütefekkir, hoca ve dini danışmanlar hep beraber ‘Gelecekte bu tip olayların önünü almak için neler yapabiliriz’ diye düşündüler.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sakine Sedatpat, toplantı sonrası Ulusal Kanal’a özel değerlendirmeler yaptı. Sistematik olarak hak ihlalleri yapıldığını kaydetti:
-İsveç’te, İsveç polisinin de izin teşviki ile Kur’an yakıldı. ‘Demokrasi ve liberalizm çerçevesinde buna izin vermem isteniyor ve ben de izin veriyorum’ diyorlar. Bu insanlık bir dışı bir kanun. Bir kanun eğer diğer kişinin hakkına müdahale diyorsa gerçekte buna sistematik hak ihlali diyebiliriz.
Toplantı katılımcılarından Keşiş Sahar Khosraviyan ve Haham Muhammed Ali Rıza da Ulusal Kanal röportajında birlik olmanın önemine dikkat çekti:
- Bugün Kur’an yakma olayı daha önce Charlie Hebdo’nun peygamberlere hakareti… Eskiden beri dini mukaddesata saldırı ve hakaretler oluyor. Mutlaka bir program yapmalıyız. Bir iki oturum düzenleyerek hal olmayacak. Bu yüzden el ele verip bunun önünü almanın yolunu bulmalıyız.
- Halkın arasında bir karışıklık ve münakaşa meydana getirmek istiyorlar. Bugün basının vesilesiyle ortak paylaşımlarımızı yayarak vahdeti ve ortak fikrî zeminler oluşturulabiliriz. Böylece Allah’ın izniyle bu tip olayların tekrarı önlenir.