Ukrayna çatışması PKK'nın Suriye'deki kaderini nasıl etkileyebilir?

Yazı: Ali Elmari

Rusya'nın Suriye'deki son eylemleri (El Bab bölgesinin güneyinde askeri konuşlanma, El Cerrah askeri hava üssünün Suriye hava kuvvetleriyle ortak kullanım için yeniden inşası vb.), Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonuna rağmen Suriye'deki askeri varlığını sürdürmeyi ve geliştirmeyi planladığını gösteriyor.

Dolayısıyla Rusya, Ukrayna cephesinde işler nasıl giderse gitsin Suriye’de kalmaya devam edecek ve Suriye ihtilafında önemli bir oyuncu olarak rolünü sürdürecek.

YENİ ESKİ CEPHE

Batı, Ukrayna krizinde ağırlığını artırırken (ağır silahlar, toplar, tanklar, gelecekte muhtemel uçak tedariki) Rusya, sırası geldiğinde Batı'yı zayıf noktasından vurmaya çalışacaktır. Ukrayna'daki mevcut ihtilafta, ABD ve NATO müttefikleri, çatışmaya doğrudan dâhil olmadan Rusya'yı vurmak için ellerinden geleni yapıyorlar, çünkü doğrudan çatışma bir nükleer savaşa yol açabilecektir.

Bu stratejiye yanıt olarak Rusya, Avrupa’ya Ukrayna dışında da cevaplar verebilir. Bu bağlamda, ABD’nin Suriye'deki müttefiki PKK/PYD Rusya’nın hedefi haline gelebilir. Örneğin ABD ve Suriye'deki müttefikleri, Suriye'de İran yanlısı oluşumlar tarafından düzenli vurulmaktadır (https://www.jns.org/opinion/joe-biden-fails-to-protect-and-defend-us-troops-in-syria-again). Rusya bu stratejiye dâhil olursa, Amerika'nın konumu daha savunmasız hale gelir. Nispeten küçük bir darbeyle ABD'ye ciddi imaj hasarı verilebilir. Düzenli Rus birlikleri bu amaç için pek uygun değil. Ancak Moskova, Suriye savaşı sırasında düzensiz güçleri etkili bir şekilde kullanabileceğini gösterdi.

Daha önce kendilerini iyi kanıtlamış olan Özel Güvenlik Şirketi Wagner birimlerinin dünya çapındaki Amerikan karşıtı operasyonlara katılmasını beklemek şaşırtıcı olmaz.

Nitekim Suriye'deki çatışmalarda Esad'ın müttefikleri arasında en fazla etki gösteren güçler arasında Wagner de bulunuyordu. Suriye ordusunun kendisi, iç savaşın ilk yıllarında güçlü bir meydan okumayla karşı karşıyaydı. Silahlı muhalefet ve terör grupları Batı tarafından destekleniyordu. Rusya'nın Şam'a yardım etmeye başlamasının ardından Esad'ın konumu güçlendi ve kontrolü altındaki bölge genişledi. Rusya, Suriye'de Hava-Uzay Kuvvetlerini ve Özel Harekat Kuvvetlerini (artı askeri polis birimlerini) kullandı. Ancak Suriye'deki Rus Savunma Bakanlığı birliklerinin mevcudiyeti, stratejik hedeflere ulaşmak için çok azdı.

Wagner’in kara operasyonlarında DEAŞ’le mücadelede kilit rol oynadığını Suriye’yi yakından takip eden kaynaklardan çok kez duydum.

Ardından Wagner, petrol sahalarını kontrol eden DEAŞ'ın Amerikalıların ve PKK'lı teröristlerin kontrolündeki sözde "Suriye Demokratik Güçleri"nin safına geçmeye başladığı gerçeğiyle karşılaştı. O dönemde Wagner savaşçılarının DEAŞ-PKK'yı koruyan ABD birlikleriyle ilk çatışması yaşandı.

PKK'YA SON DARBE

Rusya, Ukrayna'daki çatışmayı, çok kutuplu dünya taraftarları ve ABD arasındaki küresel çatışmanın bir yansıması olarak görüyor. Moskova, Suriye'deki varlığını da aynı gerekçelerle açıklıyor. Dolayısıyla birçok Rus askeri personeli ve Wagnercilerin Amerikalılarla ayrı bir hesapları da olduğu açık.

Terör tehdidinin ortadan kaldırılması Türkiye'nin çıkarına. Tartışmasız. Bu tehdit, öncelikle ABD tarafından desteklenen PKK/PYD güçleri tarafından geliyor.

Genişleyen ve tırmanan bir Rus-Amerikan çatışması olasılığı, Türkiye açısından Suriye’de PKK’ya son darbeyi vurmak için değerlendirilebilir. Bu, Türkiye'nin Rusya'yı PKK'ya karşı Türkiye yanslısı bir tavır almaya ikna etmek için bir şanstır. Ayrıca Moskova'nın desteklediği Ankara-Şam ilişkilerindeki normalleşme süreci için de bu faydalı olacaktır. Ankara, terör tehdidinin ortadan kaldırılması için Moskova'yı bu tür adımlar atmaya zorla fırsatını kaçırmamalıdır.