Türkiye ile Suriye masaya oturdu | Uzmanlar değerlendirdi
Gündemde önemli bir yere sahip olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Suriye Savunma Bakanı ile görüşmesi Kıvanç Özdal'ın sunumuyla Ulusal Kanal'da masaya yatırıldı.
Gündemde önemli bir yere sahip olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Suriye Savunma Bakanı ile görüşmesi Kıvanç Özdal'ın sunumuyla Ulusal Kanal'da masaya yatırıldı. Tam 11 yıl sonra Ankara ile Şam arasında üst düzey ilk temas kurulurken Türkiye-Suriye-Rusya'nın savunma bakanları ile istihbarat başkanları bir araya geldi. Görüşmenin terörle mücadeleyi nasıl etkileyeceğini Emekli Hava Kurmay İhsan Sefa, Siyaset bilimci Ali Fuat Gökçe ve Terör- güvenlik uzmanı Dr. İmbat Muğlu tarafından değerlendirildi.
Emekli Hava Kurmay İhsan Sefa, 11 yıl aradan sonra yapılan ilk üst düzey görüşmenin gecikmesi sorusuna yanıt olarak:
Suriye hükümete karşı çıkan gruplardı. Biz onlara destek verdik. Şimdi onların adı Suriye milli Kuvvetleri oldu ve Suriye'deki bu iç karışıklıklar olurken Suriye hükümetine karşı biz birtakım hareketlere destek verirken Suriye içinde PKK iyice yuvalandı. Daha önce Rusya ,İran ,Türkiye biraraya hiç gelmediler. 2016'dan itibaren hastane görüşmeleri, arkasından bölgedeki karışık bölge sorunlarını biz çözeriz diye batıya karşı bir birliktelik gösterdiler. İşte bu birliktelik devam ediyor .Suriye ile Türkiye'nin bir araya gelmesi esasında puzzle'ın son parçasıydı. Tarihin akışı ister istemez Türkiye'yi buna zorladı.
Burada esas Sorun nedir? Türkiye hala Suriye milli kuvvetler dedi.Yani Esad’a karşı olan kuvvetlere destek veriyor. Bu nasıl çözülecek önce bunu çözmeleri lazım bir kere. Esad kaç tane af ilan etti. “Bana karşı silah kullanan da olsa gelsin affedeceğim.”dedi. Bu aflar kapsamında Muhtemelen şu görüşüldü: Suriye Milli Kuvvetleri dediğimiz Esad’a karşı olan kuvvetlerin Esad’ın ordusuna katılması gündeme gelebilir. Bu çerçevede yapılacak bir planlama ile güneyden kuzeye doğru Suriye’nin, bizim de kuzeyden güneye doğru müşterek bir harekatla orada bütün PKK'nın temizlenmesi hedeflenmiştir .
Afganistan’da yenilen Amerika’nın Orta Doğu’da da yenildiğinin altını çizen Sefa:
Bakınız üstüne basa basa söylüyorum. Afganistan'da yenilenen Amerika Orta Doğu’da yeniliyor. Hatta Trump döneminde iki defa Orta Doğu’dan çekileceğiz diye karar vermişti ama Amerikan derin devleti buna müsaade etmedi.Bu harekatın bir an önce yapılmasından yanayız. İnşallah çok kısa sürede bu harekat yapılır. Bu harekat için de Türkiye Silahlı Kuvvetleri Suriye kuvvetlerine gerekli silah tesisat desteği de verebilir. Yani SİHA’larımız İHA’larımız Suriye'nin iç tarafından,Şam bölgesine konuşlandırılıp oradan Kuzey Amerika'daki harekatta kullanılabilir. Yine bizim obüslerimiz milli obüslerimiz yine diğer karadan karaya füzelerimiz de bu harekette Suriye’nin desteğine verilebilir.
Türkiye-Suriye-Rusya savunma bakanlarının da toplantısını baz alarak kara harekatı konusunda Terör- güvenlik uzmanı İmbat Muğlu şunları söyledi:
PKK terör örgütüne karşı kullanılan yine DEHAŞ terör örgütüne karşı karşı ciddi başarılar elde edildi. Bu konuda ciddi şekilde can ve bedel ödeyen bir yapıdan bahsediyoruz. Dönem dönem Esat güçleri de karşı karşıya geldi. Şimdi bunların hepsinin bir arada topyekun toplayıp ona göre bu yol haritasını çizmek lazım. Bugün PKK/ YPG terör örgütünü Amerika ile işte Rusya ile oradaki diğer güçlerin hepsi ile ortak bir karar alalım. Bugün özellikle Rusya Suriye ve Türkiye bir araya geldi ama sonuçta iki gün sonra bugün YPG PKK'yı destekleyen uçaklar dolusu, tırlar dolusu silah ve mühimmat veren bir de Amerika var. Orada Amerikan gerçeği var.
11 yıldır Türkiye'de ciddi birşekilde Silahlı Kuvvetleri ve son teknolojiyle donatılmış olan İHA’sıyla SİHA’sıyla obüsüyle tankıyla uçağıyla oradayız ama orada bir Amerika’nın desteklemiş olduğu bir terör örgütü var.Yine aynı şekilde bugün Esad'ın kabul etmediği esasların baştan beri savaşın başladığı günden beri yok saymış olduğu ama Türkiye'nin kabul etmiş olduğu Suriye milli ordusu var. Bu gerçekten nasıl masaya yatırıldı, nasıl gündeme damga vuracak ya da ses getirecek? Emin olun bu konuda tabii şu an fikir yürütmek doğru olmasa gerek ama bu da önümüzde bir sorun olacak diye düşünüyorum çünkü sorun silahlı bir halk var orada ve silahlı halk da Suriye halkı.
Suriye'nin bayrak sorunun da masaya yatırılması gerektiğini belirten Muğlu, şunları kaydetti:
PKK terör örgütü devşirme bir terör örgütü olmuş olsa da ama bir Suriye milli ordusu %100 Suriye halkından oluşan Suriye Arap Cumhuriyeti'nin vatandaş ve kimliğini taşıyan her ne kadar onlar şu an kendine göre bir bayrak biliyorsunuz. Suriye milli ordusu üç yıldızlı bir bayrak. Aslında Suriye bayrağı biliyorsunuz iki yıldız. O üç yıldızı kendine göre bir bayrak çıkardı ve onu her yerde dalgalanmakta.Şuan Suriye Türkiye’nin de Barış Pınarı Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekat alanlarındaki barış tesis etmiş olduğumuz alanda Suriye milli ordusunun bu bayrağı dalgalanmakta. Bu bayrak görüşmede masaya yatırıldı mı? Bu bayrağın artık inmesi lazım. Suriye'nin tek bir bayrağı var ve Suriyeli bu tek bayrağı mı Suriye Topraklarında dalgalanacak yoksa Suriye milli ordusunun bayrağı da dalgalanacak mı soruları da muhakkak sorulmuştur.
Sadece PKK/YPG /DEHAŞ/HTŞ terör örgütü değil Suriye milli ordusunda da gündeme gelmiştir ki, bana gören büyük sorunlardan bir tanesi o çünkü Türkiye'nin taraf olmuş olduğu ve Türkiye'nin desteklemiş olduğu bir silahlık güç.Bunu bütün dünya biliyor.Esad bunu en iyi bilenlerden.Onun için YPG/ PKK terör örgütünü Suriye topraklarında temizlemek gerek.Eğer güçler birleşirse Amerika da devre dışı bırakılırsa Suriye Türkiye ve Rusya çok kısa sürede YPG PKK'yı yerle ihsan eder ama Suriye milli ordusuyla ilgili nasıl bir haritası çizilir bunu çok çok iyi incelemek lazım .
İstikrarsızlıktan en çok zarar gören ülkelerin başında Suriye’nin geldiğini ifade eden siyaset bilimci Ali Fuat Gökçe şunları söyledi:
Suriye halkı göçmen duruma düşmüş, mülteci durumuna düşmüş kendi içerisinde. Bir muhalif adını verdiğimiz bir yeni bir yapı oluşmuş. Bütün bunlar Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması açısından önemli. Biz bir tehdit alıyoruz ancak Suriye'nin toprak bütünlüğü korunması burada oldukça önemli. Şimdi buradaki Suriye resmi hükümetiyle ve buradaki bizim muhalif olarak adlandırdığımız Suriye hükümetinde hain olarak adlandırdığı bu yapı arasındaki buradaki kuvvetlerin bir araya gelmesi oldukça önemli. Biz bunlara Suriye milli ordusu diyoruz ama tabi bu muhalifler sonuç itibariyle muhalifler. Buradaki esas soru hem Sayın Sefa da belirtilen İmbat Muğlu da belirtti. Burada temel konulardan bir tanesi de bu.
Nasıl bir araya gelecek ben kısa vadede o kuvvetleri Suriye'nin resmi ordusu içerisinde yer alacağını düşünmüyorum. Belli bir süreci bu kapsayacaktır. Bu belli bir süreç içerisinde neler yapılabilir, mutlaka onun görüşülmesi lazım. Yoksa siz bugün hadi gidin orada katılın, orada devam edin dediğiniz andan itibaren mutlaka dış güçler buradaki çeşitli para servise elemanları bu yapıyı provokasyon edeceklerdir. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi Türk bayrağı yakalandı, provoke edildi. Buna rastlanacaktır. Bunun önlenebilmesi için yumuşak bir geçişin sağlanması önemli diye düşünüyorum.
Sürecin yumuşak geçişi için uluslararası komisyonun önemine vurgu yapan Gökçe şunları ifade etti:
Yumuşak geçiş nasıl sağlanabilir? Ben bunu da daha öncelerde de belirtmiştim. Bu programlarda mutlaka bir komisyon oluşturulması lazım.Hem buradaki Suriye milli ordusunun bu işi kabullenebilmesi hem de mültecilerin geri dönüşünün izlenmesi açısından. Çünkü taraflar arası bir güven bunalımı var. Bu güven bunalımının süren birdenbire açılması beklenemez. Bunun açılabilmesi için burada da bu iki tarafın ilişkilerinin düzeltilebilmesi için bir komisyon kurulması lazım. Ancak bu uluslararası komisyon tabii ki buradaki koalisyon güçleri olarak adlandırdığımız PKK'ya terör örgütlere destek veren yapılardan oluşmayacaktır. Türkiye liderliğinde terörden zarar gören ülkelerin ki Astana sürecinin ülkeleri olabilir. Türkiye İran Rusya belki Orta Asya'dan ülkeler buna katılabilir. Aksi takdirde dediğim gibi burada çok büyük sıkıntılar yaşanabilir.