Tahran'da Kritik Zirve! Kafkasya'daki Gelişmeler Ele Alındı

Kafkasya'daki sıcak gelişmeler İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenecek önemli görüşmede masaya yatırıldı.

Türkiye, İran, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları, Tahran'da bir araya geldi. Görüşmenin ana gündem maddesini Kafkasya'daki gelişmeler oluşturdu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da toplantıya katılmak üzere Tahran'da bulundu.

Toplantı İran dışişleri bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ın Filistin mesajlarıyla başladı.
Abdullahiyan konuşması sonrası basın mensupları dışarı çıkartıldı. 

"Yabancıların Varlığı Durumu Karmaşıklaştırıyor"

Ev sahibi bakanın açılış konuşmasını yapmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti. Filistin’deki gelişmelere dikkat çeken İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan konuşmasında, uluslararası toplumun Filistinlilere yönelik saldırıların durdurulması gerektiğini konusunda İsrail’e net bir mesaj göndermesi gerektiğini kaydetti. “Gazze'de yaşananlar açık bir insanlığa karşı savaş suçudur.” diyen Abdullahiyan, “Gazze'deki savaş suçları ve soykırım durdurulmalı, Filistinlilerin zorunlu göçüne son verilmelidir.” değerlendirmesi yaptı. Toplantıda Gürcistan’ın olmadığına dikkat çeken İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, önümüzdeki süreçte Gürcistan’ın da 3+3 toplantılarına katılmasını umduklarını belirtti. Abdullahiyan, “Güney Kafkasya'daki savaş sona erdi, şimdi Kafkasya'da barış, işbirliği ve ilerleme zamanı. Bölgedeki sorunların bölge ülkeleri eliyle çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Kafkasya bölgesinde yabancıların varlığının sorunu çözmeyeceğine, aksine durumu daha da karmaşıklaştıracağına inanıyoruz.” dedi.

Basına kapalı toplantıda Türk Dişileri Bakanı Hakan Fidan:

• Türkiye’nin kalıcı barışın sağlanması için bölgesel sorunları diyalog yoluyla çözmekten yana olduğunu,
• Bu oluşumun bölge ülkelerinin kendi sorunlarını kendilerinin çözebileceğini uluslararası topluma göstermesi açısından da önem taşıdığını,
•  Bölgede işbirliği ve dostluğun önündeki engellerin kalkmasının memnuniyet verici olduğunu,
•  Bölgesel huzur ve istikrarın yolunun Azerbaycan-Ermenistan arasında imzalanacak kapsamlı bir barış anlaşmasından geçtiğini,
• Bölgesel ulaştırma bağlantılarının açılmasının normalleşme ve barış süreçlerine ivme kazandıracağını vurguladı.

İran Dişileri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan , 3+3 bölgesel mekanizmanın ikinci toplantısında şunları ifade etti:

- Bugün Güney Kafkasya'da barış ve işbirliği atmosferini teşvik etmede ve bölgesel entegrasyonu ve refahını güçlendirmenin yollarını inşa etmede rol oynamak için buradayız. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti arasındaki barış müzakerelerini destekliyoruz ve iki ülke tarafından toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınmasını barış anlaşmasına varmak için yapıcı bir adım olarak görüyoruz. Aynı şekilde, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak tanınmasını, Azerbaycan'ın bu bölge üzerindeki egemenliğinin yeniden tesis edilmesini, Azerbaycan'ın sakinlerinin güvenlik ve haklarının güvence altına alınmasına vurgu yapmasını da bölgedeki önemli gelişmeler olarak değerlendiriyoruz. Barış görüşmeleri, aynı zamanda kalıcı barışın gereklilikleri olduğunu ve bunların yokluğunda barış anlaşmasının zayıf olabileceğini hepimiz biliyoruz.

İran Dişileri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan 3+3 bölgesel mekanizmanın ikinci toplantısında şunları kaydettti:

- Kalıcı barışın gereklilikleri olduğunu ve bunların yokluğunda barış anlaşmasının zayıf olabileceğini biliyoruz. Bu gereksinimlerden bazıları şunlardır: Birincisi: Hükümetlerin birbirlerinin ulusal egemenliğine, siyasi bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı duyması. Özellikle, bir başkasına karşı toprak iddiası ima eden veya onun egemenliğine aykırı olan gündemlerden ve kavramların kullanılmasından kaçınılmalıdır. İran İslam Cumhuriyeti'nin uluslararası kabul görmüş sınırlardaki herhangi bir değişikliğe veya bölgenin jeopolitiğindeki herhangi bir değişikliğe kesinlikle karşı çıkmakta ısrar etmesi, bu tür değişikliklerin bölgenin barış, istikrar ve güvenliğine getirebileceği tehditlerden kaynaklanmaktadır. İkincisi: Biz barışa giden yolun diyalog ve müzakere yolu olduğuna inanıyoruz. Güç kullanımı veya güç tehdidi kalıcı barışa yol açamaz. Üçüncü nokta: Barışın dilidir. Barışın dili saygının, bir arada yaşamanın ve hoşgörünün dilidir. Dördüncüsü: Mesele müzakere alanıdır. Barış için müzakere, baskı ve zorlamadan uzak, dengeli bir atmosfer gerektirir. Son olarak barış, hükümetlerin işi ve görevidir. Ancak milletler barışa ulaşmadıkça gerçek ve kalıcı barışa ulaşılamayacağı gibi, milletlerin zihinlerinde, dillerinde ve ruhlarında barış hakim olmadığı sürece de milletler barışa ulaşamayacaktır.

 "Kafkasya'nın Rekabet Sahnesi Ve Güçlerin Baskı Alanı Haline Gelmemesi Gerektiğine İnanıyoruz"

İran Dişileri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan 3+3 bölgesel mekanizmanın ikinci toplantısında ise şunları söyledi:

- Diyalog atmosferinin geliştirilmesinde ve barışın sağlanmasında yapıcı rol oynayan her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyoruz. Kafkasya'nın rekabet sahnesi ve güçlerin baskı alanı haline gelmemesi gerektiğine inanıyoruz. Kafkasya herhangi bir nedenle ve herhangi bir şekilde güçlerin yerleşim alanı haline gelirse barış ve istikrardan uzaklaşacaktır. Bölgesel güvenlik bölgesel mekanizmalarda aranmalıdır. Yabancı güçlerin varlığı ve etkisi bölgedeki güvenlik bulmacasını karmaşıklaştırmakta ve bölgedeki barışı geciktirmektedir. Ermenistan Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti arasında barış anlaşması sürecini kolaylaştırmak için bölge ülkelerinin katılımı bu bakımdan önemlidir.

İran Dişileri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan 3+3 bölgesel mekanizmanın ikinci toplantısında şu ifadeleri kullandı:

- Yaklaşık otuz yıldır bölgelerarası mekanizmalar bu bölge halklarını barıştan ve faydalardan mahrum bıraktı. Artık bölge hükümetlerinin yeni bir deneyime başlamalarının ve halklarının çıkarlarını gözeterek barışın nimetlerinden faydalanmak için bölgesel kapasitelerini kullanmalarının zamanıdır.