Seçim sonrası ABD'den dikkat çeken F-16 açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimi kazanmasının ardından ABD’nin, Türkiye’ye F-16 satışını yeniden gündeme getirmesi dikkat çekti. Son olarak ABD’nin eski Ankara Büyükçelisi James Jeffrey, F-16 konusunun ‘Biden ile Erdoğan arasındaki kişisel ilişkiye’ bağlı olduğunu söyledi.
Bir itirafta bulunan Jeffrey, Ankara ile sağlam bağların, Rusya ve İran'ın kuşatılması için kilit hedef olduğunu belirtti.
Muhalefet eliyle iktidarı devirme planı suya düşen ABD, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kazanmasıyla birlikte Ankara ile arayı bulmanın peşinde.. Bu kapsamda, Washington’dan F-16 konusunu yeniden gündeme taşıyan açıklamalar dikkat çekiyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesinde, Türkiye'ye F-16 satışının da gündeme geldiğini söylemiş, “Ona İsveç ile anlaşmak istediğimizi söyledim. Bunu halledelim. Böylece birbirimizle tekrar temasa geçeriz" ifadelerini kullanmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ise, Biden'ın, F-16'lar konusunda Türkiye'ye desteğinin uzun süredir net olduğunu, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin bunun bir koşulu olmadığını açıkladı.
Türkiye karşıtlığıyla tanınan ABD’li Senatör Bob Menendez de Erdoğan'ın Türkiye'nin NATO müttefiklerine ve komşularına karşı "daha az kavgacı" bir tutum takınması şartıyla F-16 satışına muhalefet etmeyi bırakacağını söyledi.
Konuyla ilgili son açıklama eski ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’den geldi. Jeffrey, F-16’lar konusunun ‘Biden ile Erdoğan arasındaki kişisel ilişkiye’ bağlı olduğunu söyledi. “Aralarında soğuk bir ilişki vardı; son telefon görüşmesi iyi bir ilk adım oldu" ifadelerini kullandı.
Jeffrey bir de itirafta bulundu. Ankara ile sağlam bağların, Rusya ve İran'ın çevrelenmesi için Washington’un kilit hedefleri arasında olduğunu söyledi.
ABD’nin F-16 konusunu, Ankara ile ilişkilerde siyasi koz olarak kullanacağı yorumları yapılıyor.
Öte yandan Amerikan basınında yer alan haberlerde, Washington'a Türkiye'ye baskıyı arttırma çağrısı yapıldı.
Washington Examiner (Vaşington Egzeminır)’de yar alan analizde, ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinde 3 beklentiyi netleştirmesi gerektiği belirtildi. Bu beklentiler şöyle sıralandı.
Analizde, “Para konuşur, o da Türkiye'de yok.” denilerek, ABD'nin şartlarının karşılanması için Türkiye üzerinde ekonomik baskı kurulması istendi. “Washington, ABD-Türkiye ilişkilerinde son beş yılın tekrarını veya daha da kötüsünü önlemek için hızlı hareket etmeli.” ifadelerine yer verildi.