Prof. Dr. Mehmet Yuva'dan Çavuşoğlu'na çağrı: "Davutoğlu'nun kapattığı Suriye sınır kapısı açılsın"
Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Mehmet Yuva, İskenderun'dan son durumları aktardı. Yuva, Hatay'daki Yayladağ Sınır Kapısı'nın açılması ve buradan yardımların Suriye'ye götürülmesi çağrısı yaparak, "Bu yardımlar ulaştığı takdirde iki devletin, iki milletin arasındaki dayanışma pekişir" dedi.
Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Yuva, İskenderun'dan Ulusal Kanal ekranlarına bağlandı. İskenderun'daki son durumu aktaran Yuva, İskenderun Körfezi'nde Türk savaş gemilerinin, yaralıları taşıyacak askeri gemilerin ve yüzer hastanenin bulunduğunu belirtti. Yuva, bağlantıyı geçekleştirdiği enkazın İskenderun'da ilk yıkılan binalardan biri olduğunu belirterek, " Bu binada 42 daire vardı. Yaklaşık olarak 130'a yakın vatandaşımız bu binadaydı. Bu bina İskenderun'da ilk çöken binalardan biriydi. Çok az sayıda vatandaş ağır yaralı ya da şans eseri kurtarıldı. Binanın enkazı altında hâlâ 80'e yakın vatandaşımız bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Depremin Suriye'yede de büyük yıkımlara yol açtığını belirten Yuva, depremin aslında Türkiye'ye tarihi bir fırsat sunduğunu da belirtti. Yuva, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na Yayladağ Sınır Kapısı'nın açılması çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı:
- Hatay'ın Yayladağ Gümrük Kapısı buraya çok yakın. Buraya gelen personelin, askerin, yardımların buradan devam ederek Yayladağ Sınır Kapısı'nı kullanarak Suriye'ye bu yardımları götürebilirler. Bu yardımlar ulaştığı takdirde iki devletin, iki milletin arasındaki dayanışma pekişir. Suriyeli kardeşlerimizin gönlünü kazanmış oluruz. Bu gönlü şu veya bu sebeple kırmıştık. Onların gönlüne su serpmiş oluruz. Sayın Çavuşoğlu'na buradan canlı olarak tekrarlıyoruz bu talebimizi. Hemen 2013 mayıs ayında Ahmet Davutoğlu'nun şahsi kararıyla kapatılan, henüz Bakanlar Kurulu Kararı da yok. Bu sebeple Sayın Çavuşoğlu bir yazılı tebligâtnameyle bu hudut kapısını tekrar açabilir. Ve buradaki konvoylar Türk bayraklarıyla, personeliyle Suriye'deki kardeşlerine ulaştırılabilir. Burada çok önemli bir dayanışma örneği ortaya koymuş oluruz. Acı çeken, ortak kadere sahip, aynı acıları paylaşan bu iki milletin dayanışmasına da birlikte şahit olmuş oluruz.