İnsanlık Olarak Bir Simülasyonun İçerisinde Yaşıyor Olabilir Miyiz?
Var olduk olalı insanlık olarak bir bilgisayar simülasyonu içinde yaşayıp yaşamadığımız sorusu sıkça akılları kurcalıyor ve tartışılıyor.
Simülasyon teorisi, günümüz çağında oldukça popülerleşmiş ve hayatta var oluş amacımızı sorgulamamıza sebebiyet oluşturan felsefi bir düşünce akımıdır.
Öncelikle, var oluş ve yaratım kavramlarını düşündüğümüzde yaşadığımız evrenin simülasyon olabilmesi için şunu kabul etmemiz gerekmektedir. Bizim yaşadığımız evren haricinde başka bir evren daha bulunuyor ve bizim yaşamsal sürecimizde yaşadığımız deneyimsel olgulara ve fizik kurallarına aynı şekilde onlarda tabi olmaktadır. Bu durumu bilincimize entegre ettiğimizde ortaya şu sorular çıkmaktadır.
1.Evren Boyutunda Bir Simülasyonun Oluşabilmesi İçin Gereken Bilgisayar Boyutu
Bir hard disk sürücüsü, tek bir bitlik bilgiyi hafızasına depolamak adına tahmini çerçevede 100,000 atom kullanmaktadır. Bu bilgiyi baz aldığımızda, gözlemlenebilir olan bir evrende yaklaşık 10^82 adet atom olduğu tahminleriyle kesinleştirirsek, bu kadar çok sayıda atom bilgilerini depolamak için büyük bir bellege ihtiyaç duyulacaktır. Yani kısacası; gözlemlenebilir olan bir evreni simüle etmek için yaşadığımız evrenden daha büyük bir bilgisayara ihtiyaç duyulmaktadır.
2.Bremermann’ın Limiti
Bremermann Limiti, Hans-Joachim Bremermann tarafından bulunmuş ve bir bilgisayarın hızının ne kadar olabileceğini ölçümlememize yardımcı olmaktadır. Kütle-enerji eşdeğerliliği ilkesinden türemiştir. Yani simülasyon teorisini şöyle bir göz ucuna aldığımız taktirde bir bilgisayarın işlem yapabilmesi için belirli bir enerji harcaması gerekmektedir. Bu doğrultuda bilgisayar kütlesiyle orantılı olacak biçimde enerjiye ihtiyaç duyacaktır.
3. Simülasyonlarda Daha Basit Algoritmalar ve Grafikler Vardır
Yaşadığımız evren kadar detaylı bir yapıyı tasarlamak için,ondan daha yüksek zekaya sahip varlıklar gerekir. Simülasyon dediğimiz yapı kısa süreçte bitebilen ve birbirini peşin sıra takip eden ve tekrar eden bir yapıdadır.
4.Simülasyonlarda Yaşanan Andan İlerisini Yaşatmazlar
Bunu şöyle açıklamamız gerekirse. Örneğin RDR2 tarzında bir açık dünya haritalı bir oyun oynadığınızı farz edelim. Siz oyun esnasında haritada hangi tarafa doğru giderseniz, bilgisayarınız o bölge neticesinde harita oluşturur. Oyunda arka tarafta yaşanan parçaları görmediğiniz için, sadece gidişata göre yönerge oluşturulması yeterli olur. Siz kademe kademe ilerledikçe yeni harita bölgeleri oluşturulmaya devam eder.
Gerçek Hayatta Bunların Hiçbiri Gerçekleşmez
Yaşadığımız çağda uzun yıllara ait kanıtlanmış birikimli bilgilere her yerde rast gelmek oldukça mümkün. Zaman geçtikçe ve bilim geliştikçe o bilgilerde değişime uğrar. Oynadığınız oyunlarda ihtiyaç duyulduğunda gelen sahte insanlar yoktur. Grafik her zaman stabildir ve değişime uğramaz simülasyon ise hata verip çökmez.