Bitişik binalarda oturanlar dikkat: Çekiçlenme etkisi nedir?
Uzmanlara göre beklenen büyük İstanbul depreminin de eli kulağında. Özellikle İstanbul'da sıklıkla karşılaşılan bir manzara olan bitişik nizamlı binalar, deprem anında birbirine çarparak depremin yıkıcı etkisini büyütüyor. İşte bu duruma "çekiçleme etkisi" deniyor.
Türkiye'de şehir nüfusunun yoğun olduğu büyük şehirlerde, kent merkezindeki arazi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle bitişik olarak inşa edilmiş düşük ve orta katlı birçok yapı bulunmakta. Bitişik nizam olarak inşa edilmiş bu yapılar arasında yeterli boşluk oranı bırakılmadığından, bazen sağlam bir bina, yanındaki binanın kendisine çarpması nedeniyle hasar görebiliyor ve hatta yıkılabiliyor. Birbirlerine çarpan binalar "çekiçleme etkisi" yapıyor, depremin şiddetini ciddi anlamda artırıyor.
Çekiçleme etkisi, iki bağımsız binanın bitişik şekilde inşa edilmesi nedeniyle yaşanır. Basit bir örnek verelim: Eğer yukarıdaki binalar tek bir zemin üzerine inşa edilmiş olsalardı, bir bütün halinde sallanacaklardı. Ancak iki farklı temel ile birbirlerine komşu olan bağımsız kolonlar, bu durumun yaşanmasına yol açmış durumda.
YÜKSEKLİK FARKI ARTTIKÇA ÇEKİÇLENMENİN YOL AÇTIĞI HASAR DA ARTABİLİR
Çekiçleme etkisinin deprem anında yol açacağı ekstra hasar, pek çok değişkene bağlıdır. Bu bağlamda, aynı yükseltiye sahip olan iki bina birbirlerine çatıdan çarpacaktır. Ancak yükseklik farkı arttıkça bu durum değişir. Yüksek olan bina, alçak olan binaya çarptığı yerden aldığı hasara dayanamayabilir. Böylesi bir durumda yıkım kaçınılmaz olacaktır.
Şunu da unutmamak gerek; şiddetli bir deprem anında binanın hangi yöne doğru sallanacağını bilmek çok güçtür. Çekiçleme etkisi nedeniyle orta katları itibarıyla yıkılan bir bina, çevresindeki binaların üzerine de yıkılabilir. İşte bu durumda hasarın boyutu birkaç kat daha artacaktır.
ÇEKİÇLENME ETKİSİ SONUCU BİNALARDA HASAR OLUŞMASI
Şekil 1’de komşu binaların kat döşemelerinin aynı hizada olmamasından ötürü çarpışma sonucu oluşacak hasar gösterilmiştir.
Komşu yapıların ortadaki yapıda oluşturduğu çekiçleme etkisi ile çökme meydana gelmiştir. Yapıdaki yumuşak kat ve tek yönde yerleştirilmiş perdelerin yol açtığı zayıf kesitin etkisiyle de ağır hasar oluşmuştur. Binaların deprem kuvvetleri sonucu oluşacak sapma miktarının doğru bir tahmini güç olmakla birlikte, gerçeğe yakın tahminler sonucu, çekiçleme etkisini azaltmak için rijit yapılarda 2.5 cm, +6m’nin üstündeki yüksekliğin her 3m’sinde 1.25 cm ilave edilecek şekilde derz tasarlanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bitişik olarak inşa edilen fakat aralarında yeterli derz boşluğu bulunmayan binalar deprem titreşimleri esnasında birbirlerine çarparak ağır hasarlara neden olabilir. Özellikle farklı fazlarda titreşen komşu binaların yatay deplasmanları belli bir anda birbirinin aksi doğrultuda gerçekleşirse, o iki binanın çarpışmaması için, aralarındaki en ufak boşluğun, her iki binanın maksimum yatay deplasmanının mutlak değerinin toplamından daha büyük olması gerekir.
Dilatasyon derzlerinin çoğu zaman yetersiz kalması sonucu komşu binalar birbirine çarparak ağır hasarlara neden olmaktadır. Bu nedenle derz boşluklarını elasto plastik davranışa ve mafsallaşma halindeki maksimum ötelenmelere göre tayin etmek gerekir. Bitişik binaların kat döşeme kotlarının aynı olmaması da bu çekiçleme etkisi sonucu ağır hasarlara neden olabilir.
Binaların döşemelerinin aynı seviyede olması halinde, çarpışma; döşeme kolon ortası çarpışması yerine, döşemelerin birbirine kafa kafaya tokuşması şeklinde olur. Yüksek katlı binaların çarpışma katı üstündeki katları hasar görebilir. Bu nedenle bitişik binaların yükseklik farklarının da çok olmaması gerekir.
Görüldüğü gibi ana caddeler üzerindeki bitişik nizam yapıların tamamına yakınında yönetmeliklerde belirtilen yeterli dilatasyon derzleri bırakılmamıştır. Bunun sonucunda yapıların birbirine uyguladıkları çekiçleme etkisi sonucu deprem hasarı biraz daha artmıştır. Çekiçleme etkisinin neden olduğu riskler, çok kolay bir şekilde ortadan kaldırılabilmektedir. Uygulanabilecek ilk önlem, binalar arasına yeterli mesafeyi koymaktır. Bu sayede binaların birbirlerine çarpması engellenebilir. Bu yapılamıyorsa, deprem derzi uygulamaları ile binalar arasındaki sismik izolasyon sağlanabilir. Böylelikle büyük depremlerin etkileri bir nebze de olsa azaltılabilir.
KAYNAK: f5haber.com